Examples of using "глубже" in a sentence and their turkish translations:
iyice dibe doğru gitmiştim,
Problemi çözmek için sezginizi katarsınız.
çıkarmak için kazdı kazdı daha da derine gidiyor
Nehrin en derin yeri burası.
Bu nehrin en derin yeri burası.
ve daha derine batıyorum.
Kar sandığımdan çok daha derin!
Oyuk ne kadar derin olursa çapa da o kadar kuvvetli olur.
Ne kadar derin ve büyük olursa o kadar iyi!
Göl bu noktada en derindir.
Ama şimdi bunu biraz daha derinlemesine düşünelim.
Derine daldıkça, su da soğudu.
Daha derine daldığımız zaman su soğur.
Ah, gelgitler arttıkça çamur daha da derinleşiyor.
Daha derinlerde, bir şey bilinçaltınıza işlemiş,
Bacağınızı her çekişinizde, daha da derine doğru emiyor.
Bu sonuçlar bizi şaşırtmadı ama daha yakından baktığımızda
Daha yoğun olan kara ulaşmak için biraz kazmama rağmen,
Bense onun dünyasını daha da derinden görmeye,
Ne kadar çok katılırsan, o kadar çok geri alırsın.