Translation of "вперед" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "вперед" in a sentence and their turkish translations:

Вперед!

Harekete geçelim!

Двигаемся вперед.

Tamam, yola devam edelim.

Ладно, вперед!

Pekâlâ, hareket edelim!

Нам надо спуститься. Вперед!

Tamam, aşağı inmeliyiz. Hadi!

Он силой выходит вперед.

Zorla öne geçmeye çalışıyor.

Теперь давайте двигаться вперед

Şimdi biraz ilerleyelim

- Дамы вперед!
- Сначала дамы!

İlk önce bayanlar!

Мэри сделала шаг вперед.

Maria ileri adım attı.

И вперед. Хорошо, мы готовы.

Daha sonra bunu yapacağız. Pekâlâ, hazırız.

Обязательство всегда двигаться вперед позитивно.

Kendinizi adayacak ve kendinizden emin bir şekilde sürekli ileri gideceksiniz.

Том сказал Мэри идти вперед.

Tom, Mary'ye devam etmesini söyledi.

Они сделали несколько шагов вперед.

Onlar ileriye doğru birkaç adım attılar.

Сосредоточьтесь на том, чтобы смотреть вперед

İleriye bakmaya odaklanmalı ve bacak gücünüzü kullanarak...

Итак, какой наш лучший путь вперед?

İlerlemek için en iyi yolumuz ne?

Он упал в реку головой вперед.

Balıklama nehre atladı.

Том жестом показал Мэри идти вперед.

Tom Mary'nin önde gitmesi için işaret etti.

Иди вперед, Том. Я тебя скоро догоню.

Sen önden git, Tom. Yakında yakalarım.

Вперед, мы справимся, но все зависит от вас.

Hadi, bunu yapabiliriz. Ama hepsi size bağlı.

Можно только двигаться вперед и назад во времени

Kişi sadece zamanda ileri ve geri ilerleyebilir

Том наклонился вперед и поцеловал Мэри в щёку.

Tom öne doğru eğildi ve Mary'yi yanağından öptü.

Посмотрите, что случилось, когда он просто сделал шаг вперед.

Sadece bir adım ileri attığında bakın ne oldu.

Маршалы Ланн и Массена двинулись вперед по импровизированным мостам

Mareşal Lannes ve Masséna, Mareşal Bessières süvarileri tarafından desteklenen

это значит, у них есть сила броситься вперед и ударить.

saldırıya ve ileri atılmaya hazır oldukları anlamına gelir.

Это значит, что она готова использовать мышцы для броска вперед.

Bunun anlamı, kaslarını kullanarak öne atılmaya hazır olduğudur.

Когда он бросился вперед, его помощники выхватили у него лестницу,

İleri atılırken yardımcıları ondan merdiveni kaptı

это значит, что у них есть силы броситься вперед и ударить.

saldırıya ve ileri atılmaya hazır oldukları anlamına gelir.

Это значит, что она готова к использованию мышц и броску вперед.

Bunun anlamı, kaslarını kullanarak öne atılmaya hazır olduğudur.

позже продвигаясь вперед с кавалерией, чтобы помочь взять 7000 русских пленных.

daha sonra, 7.000 Rus esirinin alınmasına yardım etmek için süvarilerle birlikte ilerlemeye başladı.

«Вперед мы идем строем, без брони по краям из синей стали.

"İleriye doğru, mavi çelik kenarlara karşı zırh olmadan formasyona giriyoruz .

Ее тело было слегка наклонено вперед. Она плыла по следу запаха.

Bedeni hafifçe öne eğilmiş, kokunun izini takip ediyordu.

Том шагнул вперед, чтобы поцеловать Мэри, но та сделала шаг назад.

Tom Mary'yi öpmek için öne doğru adım attı ama geri adım attı.

это значит, что у них есть силы для броска вперед и удара.

saldırıya ve ileri atılmaya hazır oldukları anlamına gelir.

И вторая – всегда двигайся вперёд. Позитивное движение вперед, даже если чувствуешь обратное.

İkincisi de, sürekli ilerlemeye devam etmek. Canınız istemese bile emin bir şekilde ileriye gitmelisiniz.

он может легко перенести болезнь на много миль вперед, как он может летать

uçabildiği için kilometrelerce ilerideki bir yere kolayca hastalığı taşıyabiliyor

Если мы движемся в сторону мира, на этот раз мы идем вперед во времени

Dünyanın döndüğü tarafa doğru ilerlersek bu sefer ileriye doğru gideriz zamanda

Когда они отводят голову назад и сворачиваются, это означает, что у них есть сила броситься вперед и нанести удар.

Sarmal hâline gelip kafalarını öyle geriye çekmeleri, saldırıya ve ileri atılmaya hazır oldukları anlamına gelir.

Значит, она готова использовать свои мышцы и броситься вперед. Как бы ты ни думал, ты не такой быстрый, как гремучая змея.

Bunun anlamı, kaslarını kullanarak öne atılmaya hazır olduğudur. Ne kadar hızlı olduğunuzu düşünseniz de bir çıngıraklı yılan kadar değilsiniz.