Examples of using "возражать" in a sentence and their turkish translations:
Tom itiraz etmeyecek.
Sakıncası yok, değil mi?
Umarım senin için bir sakıncası yoktur.
Tom önemsemeyecek.
Tom umursamayacak.
Onlar umursamayacak.
- Tom'un aldıracağını sanmıyorum.
- Tom'un umurunda olacağını sanmıyorum.
- Tom'un umurunda olacağını sanmam.
Tom'un önemsemeyeceğinden eminim.
Tom'un umursayacağını sanmıyorum.
- Tom umursamadı.
- Tom aldırmadı.
İtiraz edebilirdim ama etmedim.
Tom'un aldırış etmeyeceğini biliyordum.
Burada oturmamın bir sakıncası var mı?
Affedersiniz, ama pencereyi açabilir miyim?
Sigara içmemin sizce bir sakıncası var mı?
Sanırım planımıza itiraz edecek.
Tom umursamazdı.
Onunla gitmek istersen, itiraz etmem.
Onun aldırmayacağına eminim.
Onun umursamayacağına eminim.
Bu şartlar altında Tom'un umursayacağını sanmıyorum.
Umursamayacağını sanıyordum.
Tom'la Boston'a giderken benimle ilgili bir sorun var mı?
Bir tane alsam sorun etmeyeceğini zannediyorum.
Radyoyu açmamın bir sakıncası var mı?
Eminim Mary sorun yapmaz.