Translation of "берегов" in Turkish

0.002 sec.

Examples of using "берегов" in a sentence and their turkish translations:

у берегов Нортумбрии.

, Northumbria kıyılarında gemi enkazına

Река вышла из берегов.

Nehir taştı.

После сильных дождей река вышла из берегов.

- Sağanak yağışlardan sonra, nehir kendi kıyılarının dışına taştı.
- Sağanak yağışlardan sonra nehir yatağından taştı.

По причине урагана река вышла из берегов.

Tayfun nehrin taşmasına neden oldu.

Река вышла из берегов и затопила близлежащие поля.

Nehir kendi kıyılarını aştı ve çevresindeki alanları sel bastı.

Вам хорошо известно, что в Австрии нет морских берегов.

Avusturya'nın denize kıyısı olmadığını gayet iyi biliyorsun.

- Каждую весну река здесь выходит из берегов.
- Каждую весну река здесь разливается.

Her İlkbaharda nehir burada taşar.

В медовый месяц Том и Мэри отправились в круиз у берегов Италии, но корабль пошёл ко дну, и Том утонул в собственной каюте.

Tom ve Mary balayıları için İtalya yakınında vapurla seyahate çıktılar fakat gemi battı ve Tom kamarasında boğuldu.