Translation of "Тёмные" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Тёмные" in a sentence and their turkish translations:

Тёмные тучи - предвестники дождя.

Kara bulutlar yağmur habercisidir.

Почему ночи такие тёмные?

Geceler neden bu kadar karanlık?

У Тома тёмные волосы.

Tom'un koyu saçları var.

Тёмные тучи предвещают дождь.

Koyu bulutlar yağmura işaret eder.

Тёмные тучи — признак дождя.

- Koyu bulutlar yağmura işaret eder.
- Kara bulutlar yağmurun belirtisidir.
- Kara bulutlar yağmur habercisidir.

У подозреваемого тёмные волосы.

Şüphelinin koyu renkli saçları var.

- Том любит носить тёмные цвета.
- Том любит одеваться в тёмные цвета.

Tom koyu renkleri giymeyi seviyor.

Он всегда носит тёмные очки.

O her zaman siyah gözlük takar.

Мне нравятся её тёмные глаза.

- Koyu gözleri severim.
- Koyu gözlerini seviyorum.

На горизонте собрались тёмные тучи.

Karanlık bulutlar ufuk üzerinde toplandı.

Глаза у него были тёмные.

Onun gözleri koyuydu.

У Мэри красивые тёмные волосы.

Mary'nin güzel koyu saçı vardır.

В городе Сочи тёмные ночи.

Sochi'de karanlık geceler var.

У Мэри тёмные кудрявые волосы.

Mary'nin kıvırcık siyah saçı var.

У Тома тёмные кудрявые волосы.

Tom kıvırcık siyah saçlı.

Почти у всех японцев тёмные волосы.

Neredeyse tüm Japonlar koyu saça sahiptir.

Том отдал свои тёмные очки Мэри.

Tom güneş gözlüğünü Mary'ye verdi.

У Тома под глазами тёмные круги.

Tom'un gözlerinin altında koyu renkli halkalar vardır.

Тому нравятся длинные тёмные волосы Мэри.

Tom Mary'nin uzun siyah saçını seviyor.

Я использую фонарь, чтобы освещать тёмные места.

Karanlık alanları aydınlatmak için bir el feneri kullanırım.

У Марии были тёмные круги под глазами.

Mary'nin gözlerinin altında mor halkalar vardı.

У неё были чёрные волосы и тёмные глаза.

O siyah saçları ve koyu renkte gözleri vardı.

У него волнистые каштановые волосы и тёмные глаза.

Onun dalgalı kahverengi saçları ve koyu renk gözleri var.

И у Тома, и у Мэри тёмные волосы.

Tom ve Mary'nin ikisinin de koyu renk saçları var.

- У меня тёмные волосы.
- Я брюнет.
- Я брюнетка.

Siyah saçlarım var.

- Она надела тёмные очки для защиты своих глаз от солнца.
- Она надела тёмные очки, чтоб защитить свои глаза от солнца.

Gözlerini güneşten korumak için koyu renk gözlük taktı.

Некоторые перешли из Африки в более холодные, тёмные места

Bazı insanlar Afrika'dan çıkıp daha soğuk daha karanlık yerlere gittiler

У него были симпатичные тёмные глаза с длинными ресницами.

Onun uzun kirpikli güzel koyu gözleri vardı.

«Тёмные силы объединяются против нас», - сказала Мэри. «Хочешь ещё супа, Мэри?» - сказал Том.

Mary “Karanlık güçler bize karşı birleşiyor” dedi. Tom "Daha çorba ister misin, Mary?" dedi.