Examples of using "Пятницу" in a sentence and their turkish translations:
- Gösteri cuma günü.
- Şov cuma günü.
Cuma gecesi işin var mı?
Lütfen önümüzdeki Cuma gel.
- Cuma günü bir randevum var.
- Cuma günü bir toplantım var.
Cuma akşamı boş musun?
Çarşamba? Perşembe? Cuma?
Her cuma paramız ödenir.
Kaza cuma günü oldu.
Olay cuma günü.
Cuma gecesi ne yapıyorsun?
Babam bir Cuma günü ölmüştü.
Biz cuma günü bir yemek için dışarı çıkıyoruz.
O, cuma günü çok meşgul.
Önümüzdeki cuma onu göreceğim.
Bu cuma derslerimiz var mı?
Bu cuma dersleriniz var mı?
Cuma gecesi genellikle ne yaparsın?
En az meşgul olduğum gün cumadır.
Komite gelecek Cuma toplanacak.
- Müze pazartesiden cumaya kadar açıktır.
- Müze, pazartesiden cumaya kadar açık.
Tom cuma günü geç saatlere kadar çalışmaktan nefret eder.
O, Pazartesiden Cumaya kadar çalışır.
Biz cuma öğleden sonra boş muyuz?
Tom bu cuma bir parti veriyor.
Onunla gelecek Cuma görüşeceğim.
Pazartesiden Cumaya kadar kar yağdı.
Müze pazartesiden cumaya kadar açıktır.
- Geçen cuma günü ben eve geldim.
- Geçen cuma eve vardım.
Tom Cuma gecesi yalnızdı.
Umarım bu cuma seni görürüm.
Bayan Klein her Cuma bir test verir.
İşçiler her Cuma ücretlerini alırlar.
Cuma günü için herhangi bir planın var mı?
Tom ve Mary Cuma gecesi bir parti veriyorlar.
Geçen cuma bir dansa gittik.
Tom Kara Cuma'da bir plazma TV satın aldı.
Cuma günü dışarı çıkmamızı öneriyorum.
Onunla gelecek Cuma görüşeceğim.
Gelecek cuma Florida'ya gidiyorum.
Onlarla ayın on üçünde cuma günü görüştüm.
Geçen Cuma son treni kaçırdım.
Cuma günü iki kişilik mevcut bir masanız var mı?
Önümüzdeki cuma doktorla tekrar görüşeceğim.
Tom'un cuma akşamı Mary ile bir randevusu var.
Bu yıl doğum günüm cuma gününe rastlıyor.
Geçen Cuma bu odada toplantımız vardı.
Genellikle pazartesiden cumaya kadar okula giderler.
Ayın on üçünde cuma günü Tom'la buluştum.
Cuma günü ben anneme Şabat için çalla yapmasına yardım ederim.
Biz her cuma toplanırız.
Geçen cuma arkadaşlarımla futbol oynadım.
Ben pazartesi, salı, çarşamba, perşembe ve cuma günleri çalışırım.
Tom'un geçen Cuma Mary ile randevusu vardı.
O her cuma günü bize ödeme yapar.
Geçen cuma akşamı Mary ile bir randevum vardı.
Bu şirkette pazartesiden cumaya kadar iş günleridir.
Tom ve Mary önümüzdeki cuma akşamı bir hoş geldin partisi verecek.
Tom her cuma bize ödeme yapar.
Standart çalışma haftası pazartesi başlar ve cuma sona erer.
Her cuma saat üç ile beş arasında tenis oynuyorum.
O, Cumaya kadar kesin olarak bize kararını bildireceğini söyledi.
Toplantıyı gelecek cumaya kadar erteleyelim.
Gelecek cuma Mary isimli bir kızla çıkacağım.
Onu beş gün önce istasyonda gördüm, yani, geçen cuma.
Tom'un cuma gecesi ne yaptığını sana söylemesini istiyorum.
Cuma geceleri bebeğe bakabilecek birini bulmalıyım.
Tom Mary'nin Cuma gecesi çocuklara bakıcılık yapmayı kabul edeceğine dair büyük bir olasılık olduğunu düşünüyor.
Tom, Mary'nin cuma gecesi gerçekten onunla çıkacağına tamamen inanamıyor.
Genellikle cuma günü markete giderim.