Examples of using "Поймёте" in a sentence and their turkish translations:
Fark etmeye başlayacağınız şey,
Daha sonra anlayacaksınız.
Çocukların olur olmaz anlayacaksın.
bu sanat eserinin aslında bir heykelin
Anlamayacaksın.
Sen yakında anlayacaksın.
Zamanı geldiğinde anlayacaksın.
Senin anlayacağını düşündüm.
Onu anlamayacaksın.
Bir gün her şeyi anlayacaksın.
Anlayacağını biliyordum.
Belki bir gün beni anlayacaksın.
Tom anlayacağını söyledi.
Bunu anlayacağın zaman gelecek.
Evini bir görsen, yoksul olduğunu anlarsın.
Senin anlamanı beklemiyorum.
Onun dilini bilmiyorsan, bir yabancının sessizliğini asla anlayamazsın.
Senin anlamayacağından korkuyordum.
Hemen anlayacağını biliyordum.
Anladığını umuyorum.
Umarım beni anlıyorsundur.
Belki bir gün onu anlarsın.
- Beni hiç anlamayacaksın.
- Beni asla anlamayacaksınız.
Sen asla anlamayacaksın.
Belki bir gün sen beni özlediğinin farkına varacaksın.
Ne demek istediğimi anlayacağını biliyordum.
Belki sonunda artık burada yaşamak istemediğine karar vereceksin.
Anlamayacağını biliyordum.