Examples of using "Поезда" in a sentence and their turkish translations:
O trenleri sever.
Trenleri severim.
Trenler geç çalışıyor.
Tom trenleri sever.
Trenler zamanın gerisinde çalışıyor.
Biz trenden indik.
Trenleri çok severim.
O, trenden indi.
Tren çarpışmaları gibi
Trenler zamanında geliyorlar.
Tren beklemek sıkıcı.
O, trenleri sever.
Treni bekliyorum.
Trenleri severim.
Trenler dizel yakıtla çalışır mı?
Dan tren kazasına tanık oldu.
Trenler otobüslerden daha sık gelirler.
Nancy trenden iniyor.
Trenler programa göre çalışıyorlar.
O, trenden indi.
O, bir sürücü olarak demir yolunda çalışır.
Trenler programa göre çalışıyor.
Tom trenden indi.
Geceleyin trenlerin yoğunluğu daha azdır.
Trenleri sevdiğini umuyorum.
Trenleri gerçekten seviyorum.
Ben trenden indim.
Trenler raylar üzerinde çalışır.
Trenler ne sıklıkta çalışır?
Ben trenleri sevmem.
Ken trenin gelişini bekliyor.
Hareket eden bir trenden atlamak tehlikelidir.
Bir demiryolu kazasında öldü.
Sırbistan'daki trenler aşırı yavaş.
Tren yedi vagondan oluşmuştur.
Yüksek hızlı trenler Avrupa'da yaygındır.
Tom trenden inmedi.
Onlar trenden inerken bizi gördü.
Trenler kar yağışı nedeniyle çalışmıyordu.
Otobüs, tren ve uçaklar yolcu taşırlar.
Trenleri otobüslerden daha çok severim.
Tren durmadan önce kapıyı açma.
Trendeki birkaç yolcu, kazada yaralandı.
Yolcular derhal trenden inmeli.
Tom, demiryolu kazasında kör oldu.
Tren kazasında yaralananlar oldu mu?
Bir sonraki durakta trenden in.
Trenin arkasında oturmak zorunda kalacağız.
Tren kazasında on üç kişi hayatını kaybetti.
Tren kazasında on üç kişi öldü.
Modern trenler daha rahat ve pratik.
Yerel trenler bu programa dahil mi?
Bir sonraki istasyonda trenden ineceğim.
Onların yolculuğu tren nedeniyle ertelendi.
Tren yola çıkmadan önce biraz zaman var.
Bir sonraki istasyonda neredeyse herkes trenden indi.
Biz trenimizin penceresinden kaleyi bir an gördük.
Ben trenden inerken yoğun kar yağışı başladı.
Babam treni beklememiz konusunda ısrar etti.
Tren'in yola çıkmasını bekliyor.
Trenin gitmesine sadece beş dakika var ve o gelmedi.
Tüm yolcuların trenden inmesi isteniyordu.
Üç asker battaniyelerini tren koltuklarına yaydı ve uyumaya çalıştı.
Trenimizi yakalamak için bol zamanımız var.