Examples of using "Времена" in a sentence and their turkish translations:
Zamanlar zordu.
Zaman değişti.
- Zamanlar değişiyor.
- Devir değişiyor.
O daha iyi günler gördü.
Onlar mutlu zamanlardı.
Onlar zor zamanlardı.
Bunlar çalkantılı zamanlar.
Zamanlar kesinlikle değişti.
Zamanların değiştiğini düşünüyorum.
Onlar iyi zamanlardı!
O, daha iyi günler gördü.
Tom zor bir zaman geçirecek.
Ben o zamanları hatırlıyorum.
Daha iyi günler biliyorum.
Onlar zor zamanlardı.
Onlar mutlu zamanlardı.
Onlar daha iyi günler gördü.
O zamanlar zaman farklıydı.
çok eski zamanlarda bir topluluk vardı
Bizim fırtınalı bir zamanımız oldu.
Önümüzde bazı zor günler var.
Şimdi, oğlum, zaman değişti.
Tom, Mary'ye zor anlar yaşattı.
Avrupa'da bilimsel devrim zamanı.
Piramitler antik çağda inşa edildiler.
O günlerde radyolar yoktu.
Çok zor bir zaman geçirdi.
Evvel zaman içinde uçaklar olmadı.
O bana eski güzel zamanları hatırlatıyor.
Ben Soğuk Savaş sırasında doğdum.
Hey gidi günler.
O zamanlar adamlar adam gibi adamdı.
O zamanlar çok kadın doktor yoktu.
2017 yılından öncesine.
Aile, savaştan sonra zor günler geçirdi.
O zamanlar hiç radyo yoktu.
O günlerde seyahat etmek çok daha zordu.
O zamanlar orada ilkel insanlar yaşıyordu.
O zamanlar, tüm hesaplamalar elle yapıldı.
Amiral Stockdale'in tecrübesine dayandım.
yine şehrin isimleri eski dönemi eski olarak gösterildi
Bir zamanlar alüminyum altından daha pahalıydı.
Fransız Devrimi 16.Louis dönemi sırasında başladı.
Eski günlerde daha iyiydi.
Zaman değişebilir ama insan doğası aynı kalır.
Hepinizle birlikte iyi vakit geçirdiğimi asla unutmayacağım.
Bunlar zor zamanlar, biliyorum.
Büyük Durgunluk döneminde, birçok insan işsizdi.
Kabullenme, kederin şiddetle dolu bir nehir olduğunu bilmek.
ama daha eski çağlar bu tür hastalıklara pek rastlamıyoruz
Eski zamanlarda kullanılan tedavülden kalkmış bir 70 dolar da çıkıyor üstelik
Eski günlerde hiçbir telefon ya da elektrik yokmuş.
O şarkıyı duyduğumda bana bir çocuk olduğum zamanı hatırlattı.
O günlerde çok az sayıda kişi yurtdışına seyahat edebiliyordu.
ama o yaşlara dönsem yine olsa yine oynarım
Sovyetler zamanında Baptistler tutuklanmamak için ormanda gece vakti vaftiz olmaya mecbur kalıyordu.
Orta Çağ'da onur, özgür insanların ve de Hristiyanların hayatının temelini oluşturuyordu.
Benim gençliğimde, Tahran'da devamlı en az on santimetre kar yağardı.
O günlerde Japonya'da hiç radyo yoktu.
O günlerde TV ya da radyo yoktu.
Bir fincan kahve, o günlerde 200 yene mal oldu.
Uzun zaman önce, çoğu insan mevsimler değiştikçe taşınan gruplarda yaşıyordu.