Examples of using "Tolerar" in a sentence and their turkish translations:
Buna katlanmayacağım.
Ben onunla yaşayabilirim.
Onun kabalığına katlanamıyorum.
Tom buna tahammül etmeyecek.
- Tom buna tolerans göstermez.
- Tom buna göz yummaz.
- Tom buna müsamaha göstermez.
O gürültüye katlanamam.
Ben gürültülü çocuklara tahammül edemem.
Sınıfımda kavgaya müsamaha göstermeyeceğim.
Tom'un davranışına katlanamam.
bu kişiler kendilerini eleştirilmesine tahammül edemezler
Sessizlik! Ben senin küstahlığına tahammül etmeyeceğim.
İnsan açlıkla baş edebiliyor ama susuzluğa dayanmak mümkün değil, bağırsakların ağrımaya başlıyor, dayanamıyorsun.
Sevilmek, tüketilmektir. Sevmek tükenmez yağ ile ışık vermektir. Sevilmek, varlığı durdurmak, sevmek katlanmaktır.