Translation of "Prego" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Prego" in a sentence and their turkish translations:

Eu pisei num prego.

Çiviye bastım.

- Ele pregou um prego na tábua.
- Ele bateu um prego na tábua.

O, tahtaya bir çivi çaktı.

Bata o prego na tábua.

Çiviyi tahtaya çak.

O prego atravessou a parede.

Çivi duvardan geçti.

O prego rasgou sua jaqueta.

Çivi onun ceketini yırttı.

Um prego furou o pneu.

Bir çivi lastiği patlatmış

Rasguei meu casaco num prego.

Oracıkta ceketimi yırttım.

Prego pode ser usado em feitiços

Büyülerde tırnak kullanılabilirdi

Encontramos um prego preso no pneu.

Lastikte sıkışmış bir çivi bulduk.

Ele arranhou o braço no prego.

O tırnağı ile kolunu tırmaladı.

Eu bati na cabeça do prego?

- Tam üstüne bastım mı?
- Taşı gediğine oturttum mu?

Um prego penetrou no pneu do carro.

Bir çivi araba lastiğine girdi.

Tenha cuidado para não rasgar sua roupa nesse prego.

O çivide giysilerini yırtmamaya dikkat et.

Eu preguei um prego na parede para pendurar um quadro.

Duvara bir tablo asmak için çivi çaktım.

Para um homem com um martelo, tudo se parece com um prego.

Elinde çekiç olan bir adama her şey bir çivi gibi görünür.