Examples of using "Povo" in a sentence and their turkish translations:
İnsanlar konuştular.
Buradaki insanları seviyorum.
Bilgisiz bir millet güçsüz bir millettir.
İnsanlar çok arkadaş canlısıdırlar.
O kadar çabuk geçti ki sevgili halkım...
Teşekkürler sevgili halkım.
İnsanlar cevaplar istedi.
İnsanlara güç sağla.
Amerikan halkı konuştu.
İnsanlar çığlık atıyordu.
İnsanların kafası karışık.
Biz insanları temsil ediyoruz.
İnsanlar acı çekiyor.
ve halka şöyle seslendi,
Nasa'nın insanları kandırarak
Buradaki insanlar iyidirler.
Köyün besine ihtiyacı vardı.
Halkım için mücadele edeceğim.
Millet, Tom'u devlet başkanı seçti.
Halk Kasım ayında oy verdi.
Halk anayasayı reddetti.
İnsanlar zaferi selamladılar.
Devlet insanlara baskı yapıyor.
Amerikan halkı daha iyisini hak ediyor.
İnsanlar daha iyisini hak ediyor.
Diktatör insanlara zulüm yapıyordu.
İnsanlar oradan geliyorlar.
İnsanlar yemeğe ihtiyaç duyarlar.
İnsanlar baskı altındadır.
Sevgili halkım, beş yıl geçti.
yani aslında halk olarak
İnsanların sömürülmelerine karşı savaştım.
İnsanlar şiddetten yorgun düşüyorlardı.
Bu nedenle Okinava insanları savaştı.
Onlar insanları silâhlandırdılar.
Çinliler son derece çalışkandırlar.
İngilizler becerikli bir millettirler.
Amerikalılar demokratik bir ulustur.
Savaş Amerikan halkını birleştirdi.
Kolombiyalı insanlar ispanyolca konuşuyor.
Politikacı insanlara hizmet etmelidir.
İngilizler az konuşan insanlardır.
Sevgili halkım, sana teşekkür ederim. Kucakladığın için teşekkür ederim.
mafyanın eline düşmüş bir halk var ortada
halk katillerden nasıl medet umabilir
insanında en büyük düşmanı kendisidir
Din insanların afyonudur.
İnsanlar zalim hükümdara direndi.
Onlar insanların bağımsız olmalarını istemiyorlar.
- O her zaman insanların tarafındaydı.
- O hep halktan yanaydı.
Japonlar çok temiz insanlardır.
Açlık çeken insanları demokratikleştiremezsiniz.
Halk krala karşı ayaklandı.
Tom insan canlısı biri.
Brezilya'daki darbeyi duyurdu. HALKIN DEVRİMCİ ORDUSU
Kral, halka ağır vergiler koydu.
Cumhurbaşkanı halk tarafından seçilir.
Halk, başkanın cömertliğini hiç unutmadı.
İnsanlar kızgın.
Başkan halkı için mücadele edeceğini söyledi.
sen burada halk olarak bağırırsın ama hiç bir işe yaramaz
Amerikan halkı, bağımsızlıkları için savaştı.
İmparator, halkın birliğinin sembolüdür.
yahu halk olarak biz de bir şeylerin ucundan tutalım yahu.
Hatta birçoğu almadı bile. Devlet erzak yardımında bulundu halkına
O, halk çocuğu olduğunu söylemekten hoşlanır.
Bu şarkıyı halkıma adıyorum.
İnkalar dindar insanlardı.
"Chinese People's Political Consultative Conference"' in kısaltılmış şekli "CPPCC"'dir
halkı sömüren zenginleri ve ağaları anlatan bir filmdi yine
yardım tasarısını, Amerikalılara bu şekilde tarif etmesinin nedenidir:
Siz ve Mısır halkına konukseverliğiniz için teşekkür borçluyum.
Ermenilerin çeşitli ırkların bir karışımı olduğu söylenebilir.
İran körfezi, İran halkındaki tarihsel kimliğin bir parçasıdır.
sürekli büyüyen bir uğraşın altında sıkışıp kalıyorlar Bir insan olarak geleceği olmayan.
mafyanın eline 3 kuruşlarını bile kaptıran halkın kurtarıcısı yine mafya olacaktı
Yeni Zelanda'nın tüm nüfusu 3.410.000 olup, bunun yedide biri Maori halkıdır.
- İnsanlar savaştan korkar.
- İnsanlar savaştan korkuyor.
Biz hiç kimsenin kendi kısa vadeli kazançları için Amerikan halkından yararlanmadıklarından emin olacağız.
O, parayı kabul ettiğinde halkının saygısını kaybetti.