Translation of "Portas" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Portas" in a sentence and their turkish translations:

- Abra as portas.
- Abri as portas.

Kapıları açın.

- Eu fechei as portas.
- Fechei as portas.

Ben kapılarını kapattım.

- Eles fecharam as portas.
- Elas fecharam as portas.

Onlar kapıları kapattı.

Tranque as portas.

Kapıları kilitle.

As portas estão abertas.

Kapılar açık.

As portas estão fechadas.

Kapılar kapalı.

As portas estavam fechadas.

- Kapılar kapatılmıştı.
- Kapılar kapalıydı.

Tom abriu as portas.

Tom kapıları açtı.

Tom fechou as portas.

Tom kapıları kapattı.

Eu abri as portas.

Kapıları açtım.

Você trancou as portas?

Kapıları kilitlemiş miydin?

- Quase todas as portas estavam fechadas.
- Quase todas portas estavam fechadas.

Neredeyse tüm kapılar kapalıydı.

- Feche todas as portas e janelas!
- Fecha todas as portas e janelas!

Bütün kapıları ve pencereleri kapat!

Estas portas não estavam aqui.

Burada bu kapı yoktu.

As portas estão todas trancadas?

Tüm kapılar kilitli mi?

Tom trancou todas as portas.

Tom bütün kapıları kilitledi.

Trancamos nossas portas à noite.

Biz gece kapılarımızı kilitleriz.

Fechem todas as portas e janelas.

Bütün kapıları ve pencereleri kapa.

O espanhol lhe abriu muitas portas.

İspanyolca onun için birçok kapıyı açtı.

As portas do elevador se fecharam.

Asansörün kapıları kapandı.

Tom pintou as portas de azul.

Tom kapıları maviye boyadı.

Todas as portas da casa estão trancadas.

Evdeki her kapı kilitlidir.

Todas as portas da casa estavam fechadas.

Evin tüm kapıları kapandı.

Eu trancaria as portas se fosse você.

Yerinde olsam kapılarımı kilitlerim.

Fique aqui e deixe as portas trancadas.

Burada kal ve kapıları kilitli tut.

As portas do elevador se abriram lentamente.

Asansör kapıları yavaşça açıldı.

Os três garotos abriram as portas do prédio.

Üç çocuk binanın kapılarını açtı.

Ninguém sabe o que ocorre atrás dessas portas.

O kapıların ardında neler döndüğünü kimse bilmiyor.

As paredes têm ouvidos, as portas têm olhos.

Duvarların kulakları, kapıların gözleri vardır.

Portas não são tão ruins como você pensa.

Kapılar düşündüğün kadar kötü değil.

Tom deixa as portas trancadas a noite toda.

Tom gece kapılarını kilitli tutuyor.

Depois que fechei todas as portas, fui dormir.

Tüm kapıları kapattıktan sonra uyumaya gittim.

Não esqueça de fechar as portas antes de sair.

Dışarı çıkmadan önce kapıları kapatmayı unutma.

As portas se abriram e Tom saiu do elevador.

Kapılar açıldı ve Tom asansörden dışarı çıktı.

Os números estão nas portas ou ao lado delas.

Sayılar kapılarda veya kapıların yanında.

Depois de fechar todas as portas, eu fui dormir.

Kapıları kapattıktan sonra, uyumaya gittim.

Ele checou que todas as portas estavam seguramente fechadas.

Bütün kapıların güvenli bir şekilde kapatıldığını kontrol etti.

Depois que tranquei todas as portas, fui para a cama.

Bütün kapıları kilitledikten sonra yatmaya gittim.

A casa tem duas portas: a grande e a pequena.

Evin iki kapısı var: büyük ve küçük.

O oceano esmagava as portas e inundava o fundo da casa.

okyanus kapıları kırıp evin alt kısmını doldururdu.

Atrás de portas fechadas, a verdadeira natureza de Fadil é revelada.

Kapalı kapılar ardında Fadıl'ın gerçek doğası ortaya çıkıyor.

- O outono está quase chegando.
- O outono está quase às nossas portas.

- Sonbaharın eli kulağında.
- Güz gelmek üzere.

Dizem que esse homem tem uma chave-mestra que abre todas as portas da cidade.

Onlar bu adamın şehrin tüm kapılarını açan, usta bir anahtara sahip olduğunu söylüyor.

O detetive da polícia disse que todas as portas e janelas estavam trancadas por dentro.

Polis dedektifi tüm kapıların ve pencerelerin içeriden kilitli olduğunu söyledi.

Não desista tão rápido. Algumas das portas, que você julga fechadas, estão apenas um pouco emperradas.

Hemen pes etme. Kapalı sandığın bazı kapılar, sadece biraz açılmakta zorlanıyorlar.