Translation of "Piscina" in Turkish

0.011 sec.

Examples of using "Piscina" in a sentence and their turkish translations:

- Nós não temos piscina.
- Não temos piscina.

Bizim bir havuzumuz yok.

- Não temos uma piscina.
- Nós não temos piscina.

Bir yüzme havuzumuz yok.

- Saia da piscina, por favor.
- Saiam da piscina, por favor.
- Por favor, saia da piscina.
- Por favor, saiam da piscina.
- Saiam, por favor, da piscina.
- Saia, por favor, da piscina.

Lütfen havuzdan çıkın.

Nós temos piscina.

Bir havuzumuz var.

Caí na piscina.

Havuza düştüm.

- Ele nada na piscina.
- Ele está nadando na piscina.

O havuzda yüzüyor.

- Todos pularam na piscina.
- Todo mundo pulou na piscina.

Herkes havuza atladı.

Ele tem uma piscina.

Onun bir yüzme havuzu var.

Ninguém estava na piscina.

Hiç kimse yüzme havuzunda değildi.

A piscina está vazia.

Havuz boş.

Eu caí na piscina.

Havuza düştüm.

Tom está na piscina.

Tom yüzme havuzunda.

Tom mergulhou na piscina.

Tom havuza daldı.

Tom caiu na piscina.

Tom yüzme havuzuna düştü.

Tom saiu da piscina.

Tom havuzdan çıktı.

Tom tem uma piscina.

Tom'un bir yüzme havuzu var.

Ela mergulhou na piscina.

Yüzme havuzuna daldı.

Eu saí da piscina.

Havuzdan çıktım.

Tem alguém na piscina?

- Havuzda biri var mı?
- Havuzda kimse var mı?

Tom limpou a piscina.

Tom havuzu temizledi.

- Você não deveria nadar naquela piscina.
- Vocês não deveriam nadar naquela piscina.

O havuzda yüzmemelisiniz.

- A piscina está aberta ao público.
- A piscina é aberta ao público.

Yüzme havuzu halka açık.

Essa piscina parece tão convidativa.

O havuz gerçekten davetkar görünüyor.

Está bem. Vamos à piscina.

Tamam. Havuza gidelim.

Eles foram à piscina comunitária.

Onlar halka açık yüzme havuzuna gittiler.

Tom está limpando a piscina.

Tom havuzu temizliyor.

Este motel tem uma piscina.

Bu motelin bir yüzme havuzu var.

Tom está nadando na piscina.

Tom havuzda yüzüyor.

Eu quase caí na piscina.

O neredeyse havuza düşüyordu.

Há três crianças na piscina.

Yüzme havuzunda üç çocuk var.

Ela tem uma piscina com aquecedor.

Onun ısıtmalı bir yüzme havuzu var.

O Tom pulou dentro da piscina.

Tom havuza atladı.

As crianças querem ir à piscina.

Çocuklar havuza gitmek istiyorlar.

Eu não quero ir à piscina!

Havuza gitmek istemiyorum.

Tom era o único na piscina.

Tom havuzdaki tek kişiydi.

Tom pulou de volta na piscina.

Tom havuza geri atladı.

Esta casa possui uma piscina aquecida.

Bu evin ısıtmalı bir yüzme havuzu var.

A água desta piscina é limpa.

Bu akvaryumun suyu berraktır.

Tom ajudou Maria sair da piscina.

Tom Mary'nin havuzdan çıkmasına yardım etti.

Todos saltaram para dentro da piscina.

- Hepsi havuza atladılar.
- Hepsi havuza atladı.

- Ei, você! Não corra em volta da piscina!
- Ei! Você, não corra perto da piscina.

Hey, sen! Havuzun etrafında koşmak yok!

- Tom jogou o celular de Maria na piscina.
- Tom jogou o celular da Maria na piscina.

Tom Mary'nin telefonunu havuza attı.

Vamos fazer uma pequena ondulação na piscina

havuzda küçük bir dalgalandırma yapalım

Eu não gosto de nadar na piscina.

Havuzda yüzmeyi sevmiyorum.

Tom está nadando na piscina do vizinho.

Tom komşunun havuzunda yüzüyor.

Tom, você quer ir à piscina comigo?

Tom, benimle havuza gitmek istiyor musun?

Algumas pessoas pularam para dentro da piscina.

Bazı insanlar havuza atladı.

Ele encontrou o corpo dela na piscina.

O, onun cesedini havuzda buldu.

A piscina está cheia de água limpa.

Havuz temiz su dolu.

A piscina fica escondida embaixo do piso.

Yüzme havuzu zeminin altında gizlidir.

Tom e Mary estão saindo na piscina.

Tom ve Mary havuzun kenarında takılıyorlar.

Vamos fazer uma amostragem agora. Considere uma piscina

şimdi bir örneklendirme yapalım. Bir havuz düşünün

Coloque um prato de plástico sobre a piscina

havuzun üzerine bir plastik tabak koyun

Tom e Mary compraram uma casa com piscina.

Tom ve Mary havuzlu bir ev satın aldı.

Há um monte de crianças felizes na piscina.

Yüzme havuzunda bir sürü mutlu çocuk vardı.

Tom esteve na piscina quase a manhã toda.

Tom neredeyse bütün sabah havuzdaydı.

Eu quase derrubei o meu celular na piscina.

Cep telefonumu neredeyse havuza düşürüyordum.

A piscina está ao mesmo nível do terraço.

- Havuz, teras ile aynı seviyededir.
- Havuz teras katında.

Eu vou para a piscina todo dia no verão.

Ben yazın her gün havuzdayım.

O Tom empurrou a Mary para dentro da piscina.

Tom Mary'yi yüzme havuzuna itti.

- O hotel dispõe de uma piscina, campos de tênis e afins.
- O hotel tem uma piscina, campos de tênis e afins.

Otelin yüzme havuzu, tenis kortları ve benzerleri vardır.

Tom disse que não poderia limpar a piscina amanhã de tarde.

Tom yarın öğleden sonra havuzu temizleyemeyeceğini söyledi.

Para perder peso, eu nado todos os dias uma hora na piscina.

Zayıflamak için her gün bir saat yüzme havuzunda yüzerim.

Era uma chácara completa, com piscina, churrasqueira, campo de futebol e mesa de bilhar.

Yüzme havuzu, barbekü, futbol sahası ve bilardo masalı kır evi tamamlandı.