Examples of using "Pintar" in a sentence and their turkish translations:
Sulu boya ile boyamayı seviyorum.
Eskiden resim yapardım.
Biz duvarı boyayacağız.
Tom resim yapamaz.
Boya yapmayı öğrenmek ister misin?
Mary Tom'a boya yapmayı öğretti.
Tom Mary'ye boya yapmayı öğretti.
Resim ve çizim yapmayı severim.
Biz duvarı boyamayı az önce bitirdik.
Tom yarın çiti boyayacak.
Tom bana boya yapmayı öğretiyor.
Mary bana boya yapmayı öğretiyor.
Onun gibi nasıl boyayacağımı bilmek istiyorum.
Biz evi boyamayı az önce bitirdik.
O yarın çiti boyayacak.
O, saçını kırmızıya boyamak istiyor.
Tom arabasını maviye boyayacak.
O odayı boyamak birkaç saatimi aldı.
- Odamı boyamayı bitirmeliyim.
- Odamı boyamayı bitirmem gerekiyor.
Tom, Mary'nin saçını boyamasına yardım etti.
Saçımı boyamam gerekecek.
Tom arabasını mavi renkte boyayacak.
O duvarı boyamak için güzel havanın avantajlarından yararlandı.
Hobisi çiçek resimleri yapmaktır.
Tom garajı boyamamıza yardım edecek.
Evimi boyamama yardımcı olabilir misin?
Tavanı ne renge boyayacaksın?
Çiti boyamayı henüz bitirmedim.
Onlar duvarı boyamak için bir sanatçı seçtiler.
Boyama yapamam, çizemem, yontamam hatta dikemem.
Ona onun evi boyaması için yardım etmesi rica edildi.
Ben hâlâ çiti boyamayı bitirmek zorundayım.
Tom Mary'yi saçını kırmızıya boyaması için ikna etmeye çalıştı.
Mary arabasını parlak maviye boyamak istiyor.
Tom'un yatak odasını hangi renk boyayacaksın?
Duvarı boyamak için dünyanın en iyi sanatçılarını seçtiler.
Natürmortları resmetmeyi severim.
Ama küçük yaştan itibaren resime olan yeteneği onu başka yerelere taşıyacaktı
Mutfağı boyamak için bir renk seçmenin bu kadar zor olduğunu asla düşünmemiştim.
- Çiti boyamana yardım edenin Tom olduğunu bilmiyordum.
- Senin çiti boyamana yardım eden kişinin Tom olduğunu bilmiyordum.
Bir portre yapmaya hazırlanırken, arkadaşlarım konuyu yakından incelemek için bir sürü fotoğraf çeker.