Translation of "Pintar" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Pintar" in a sentence and their turkish translations:

Adoro pintar aquarelas.

Sulu boya ile boyamayı seviyorum.

Eu costumava pintar.

Eskiden resim yapardım.

- Vamos pintar a parede.
- Nós vamos pintar a parede.

Biz duvarı boyayacağız.

Tom não sabe pintar.

Tom resim yapamaz.

Você quer aprender a pintar?

Boya yapmayı öğrenmek ister misin?

Maria ensinou Tom a pintar.

Mary Tom'a boya yapmayı öğretti.

Tom ensinou Maria a pintar.

Tom Mary'ye boya yapmayı öğretti.

Eu amo pintar e desenhar.

Resim ve çizim yapmayı severim.

Acabamos de pintar a parede.

Biz duvarı boyamayı az önce bitirdik.

Tom irá pintar a cerca amanhã.

Tom yarın çiti boyayacak.

Tom está me ensinando a pintar.

Tom bana boya yapmayı öğretiyor.

Maria está me ensinando a pintar.

Mary bana boya yapmayı öğretiyor.

Eu gostaria de saber pintar assim.

Onun gibi nasıl boyayacağımı bilmek istiyorum.

Nós acabamos de pintar a casa.

Biz evi boyamayı az önce bitirdik.

Ela vai pintar a cerca amanhã.

O yarın çiti boyayacak.

- Ela quer pintar o cabelo de vermelho.
- Ela quer pintar o cabelo dela de vermelho.

O, saçını kırmızıya boyamak istiyor.

- Tom irá pintar o seu carro de azul.
- Tom irá pintar seu carro de azul.

Tom arabasını maviye boyayacak.

Pintar aquela sala me tomou várias horas.

O odayı boyamak birkaç saatimi aldı.

Preciso terminar de pintar a minha casa.

- Odamı boyamayı bitirmeliyim.
- Odamı boyamayı bitirmem gerekiyor.

Tom ajudou Mary a pintar o cabelo.

Tom, Mary'nin saçını boyamasına yardım etti.

Eu vou ter que pintar meu cabelo.

Saçımı boyamam gerekecek.

Tom vai pintar seu carro de azul.

Tom arabasını mavi renkte boyayacak.

- Ele aproveitou o tempo bom para pintar a parede.
- Ele tirou vantagem do tempo bom para pintar parede.

O duvarı boyamak için güzel havanın avantajlarından yararlandı.

O passatempo dele é pintar quadros de flores.

Hobisi çiçek resimleri yapmaktır.

Tom estará nos ajudando a pintar nossa garagem.

Tom garajı boyamamıza yardım edecek.

Você pode me ajudar a pintar minha casa?

Evimi boyamama yardımcı olabilir misin?

De que cor você vai pintar o teto?

Tavanı ne renge boyayacaksın?

Eu ainda não terminei de pintar a cerca.

Çiti boyamayı henüz bitirmedim.

Eles escolheram um artista para pintar a parede.

Onlar duvarı boyamak için bir sanatçı seçtiler.

Não consigo pintar, desenhar, esculpir, ou até mesmo cozer,

Boyama yapamam, çizemem, yontamam hatta dikemem.

Pediram-lhe que o ajudasse a pintar a casa.

Ona onun evi boyaması için yardım etmesi rica edildi.

Eu ainda tenho de terminar de pintar a cerca.

Ben hâlâ çiti boyamayı bitirmek zorundayım.

- Tom tentou convencer Mary a pintar seu cabelo de vermelho.
- Tom tentou convencer Mary a pintar o cabelo dela de vermelho.

Tom Mary'yi saçını kırmızıya boyaması için ikna etmeye çalıştı.

A Mary quer pintar o carro dela de azul-claro.

Mary arabasını parlak maviye boyamak istiyor.

De que cor você vai pintar o quarto de Tom?

Tom'un yatak odasını hangi renk boyayacaksın?

Eles escolheram os melhores artistas do mundo para pintar a parede.

Duvarı boyamak için dünyanın en iyi sanatçılarını seçtiler.

- Gosto de retratar a natureza morta.
- Eu gosto de pintar naturezas-mortas.

Natürmortları resmetmeyi severim.

Mas seu talento para pintar desde tenra idade o levaria a outros locais

Ama küçük yaştan itibaren resime olan yeteneği onu başka yerelere taşıyacaktı

Eu não pensava que seria tão difícil escolher uma cor para pintar a cozinha.

Mutfağı boyamak için bir renk seçmenin bu kadar zor olduğunu asla düşünmemiştim.

Eu não sabia que foi o Tom quem ajudou você a pintar a cerca.

- Çiti boyamana yardım edenin Tom olduğunu bilmiyordum.
- Senin çiti boyamana yardım eden kişinin Tom olduğunu bilmiyordum.

Ao se preparar para pintar um retrato, meu amigo tira muitas fotografias para estudar o sujeito de perto.

Bir portre yapmaya hazırlanırken, arkadaşlarım konuyu yakından incelemek için bir sürü fotoğraf çeker.