Examples of using "Maré" in a sentence and their turkish translations:
Gelgit içeri geliyor
Gelgitin yön değiştirmesini beklerlerken...
Gelgit nihayet tersine dönüyor.
Gelgit, kum kaleyi yok etti.
Tamam, gelgit gerçekten hızlı bir şekilde gelmeye başladı.
Yükselen bir gelgit tüm tekneleri kaldırır.
Bu şanslı çizgi sonsuza dek sürmeyecek.
Fakat yüksek gelgit, kıyıya daha büyük tehlikeler çekmiş durumda.
Tom'un kum kalesi gelgit tarafından yok edildi.
Zaman, gelgit ve cehennemden gelen kökler ile mücadele ediyorum.
Dolunayla birlikte... ...gelgit suları en yükseğe çıkar.
Kayalık havuzunun oyuncuları her gelgitte değişir.
Sular yükselene kadar... ...onu zorlu bir gece bekliyor.
Ah, gelgitler arttıkça çamur daha da derinleşiyor.
Ama bu bizi kayalıkların hemen kenarında ve gelgitin merhametine bırakıyor.
Yeni Ay'ın oluşturduğu gelgitten faydalanarak binlerce soydaşıyla beraber yüzeye çıkıyor.
Gelgit, döllenmiş yumurtaları resifteki aç karınlardan uzağa savuruyor. Onları derin sulara yolluyor.