Examples of using "Beisebol" in a sentence and their turkish translations:
Beyzbol oynarım.
Beyzbolu severim.
Dün biz beyzbol oynadık.
Biz beyzbol oynadık.
Beyzbol oynadım.
Tom eskiden beyzbol oynardı.
Onların basketbol oynadığını gördüm.
Parkta beyzbol oynama.
Beyzbol oynamak eğlencelidir.
O beyzbol oynayabilir.
Beyzbol oynamak eğlencelidir.
Sen hiç beyzbol oynadın mı?
Burada beyzbol oynama.
Beyzbol biliyor musun?
Beyzbol sevmez misin?
Tom beyzbol oynamaz.
O, beyzbol oynamaz.
Onlar parkta her öğleden sonra top oynarlar.
Tom beyzbol oynamaktan hoşlanır.
O beyzbolu çok fazla seviyor.
Şimdi beyzbol oynayacağız.
Ben beyzbolu çok severim.
Tom beyzbol hakkında çok şey biliyor.
Tenisi beyzbola tercih ederim.
Beyzbol hakkında konuşabiliriz.
Tom beyzbolu sevmezdi ki.
Beyzbol oynamayı severim.
Sen hiç beyzbol oynadın mı?
- Beyzbol sevmez misiniz?
- Beyzbol sevmiyor musun?
Beyzbol oyunlarına gitmeyi ve izlemeyi seviyorum.
Beyzbol oynamakta çok iyidir.
Tom beyzbolu çok sevmez.
Tom beyzbol oynamada çok iyidir.
Okuldan sonra beyzbol oynayalım.
Ben beyzbol takımına üyeyim.
Beyzbol oynamak için parka gittik.
Tom bir beyzbol oyuncusu olmak istiyor.
Beyzbol oynayalım.
Burada beyzbol oynamamalısın.
Bir beyzbol oyuncusu olmak istiyorum.
O, bir beyzbol oyuncusudur.
Tom bir profesyonel gibi beyzbol oynar.
Beyzboldan pek fazla hoşlanmıyorum.
Bizimle beyzbol oynamak ister misiniz?
Tom'un beyzbolu sevdiğini biliyorsun.
Neden beyzbol takımında değilsin?
bu aslında beyzbola benzer bir oyundu
Bazı insanlar beyzbol sever, diğerleri futbol sever.
- O bizim beyzbol sahamızdır.
- Orası bizim beyzbol sahamız.
Bazı insanlar profesyonel beyzbolü tasvip etmiyor.
- Birçok çocuk beyzbolu sever.
- Çoğu erkek çocuk beyzbolu sever.
Beyzbolu hiç sevmem.
Tom bir profesyonel beyzbol oyuncusu.
Yarın beyzbol oyununu izleyeceğim.
Neredeyse tüm erkek çocukları beyzbol oynayabilir.
Tom beyzbol takımında değil.
Tom beyzbola ilgisi yok gibi görünüyor.
Ulusumuz beyzbola çok düşkündür.
Tom, senin beyzboldan hoşlandığını söyledi.
Tom büyük bir beyzbol hayranıdır.
O, ünlü bir beyzbol oyuncusudur.
Beyzbol takımımız çok güçlüdür.
Tom beyzbol takımında.
Tom bu beyzbol takımının kaptanıdır.
Stadyum beyzbol hayranlarının akınına uğradı.
Beyzbolu bırakmanı istemiyorum.
Tom'un bir beyzbol kartı koleksiyonu var.
Dün gece beyzbol oyunu izledim.
Beyzbol oyunu izleyerek keyf aldık.
- Okulunuzda beyzbol takımı var mı?
- Okulunuzun beyzbol takımı var mı?
Tom oldukça iyi bir beyzbol oyuncusuydu.
O, bir beyzbol sopası ile ona saldırdı.
Biz iki gün için beyzbol oyununu erteledik.
Yarın yağmur yağarsa beyzbol maçı ertelenir.
Neredeyse bütün Japon erkekleri beyzbol oynamayı sever.
Tom iyi bir beyzbol oyuncusu, değil mi?
Ben onun beyzbola olan saplantısını anlayamıyorum.
Ben beyzbol, tenis, voleybol ve bunun gibi oynayabilirim.
Benim hayalim bir beyzbol oyuncusu olmak.
Futbol beyzboldan daha popüler.
Sadece beyzbolu değil futbolu da sever.
O her gün beyzbol oynar.
O, onu ve beyzbol oynayan diğer çocukları izledi.
Ev ödevimi bitirdikten sonra televizyonda beyzbol izledim.
Ben ödevimi bitirdikten sonra televizyonda beyzbol izledim.
Beyzbol ve futbol seyretmeyi seviyorum.
- Tom eskiden her yere beyzbol şapkasıyla giderdi.
- Eskiden Tom'un kafasından beyzbol şapkası düşmezdi.
Bütün ünlü beyzbol oyuncularından o bir deha olarak öne çıkıyor.
" Sporları sever misiniz?" "Evet, diğer şeyler arasında, beyzboldan hoşlanırım."
Onun beyzbol veya futbolu sevmesi benim için fark etmez.
Beyzbol sever misiniz?
Beyzboldan hoşlanan tek kişi sen değilsin. Tom da ondan hoşlanıyor.
Tom futbol takımının kaptanıdır ve beyzbol takımında da.
Amerikalılar Japonların beyzboldan hoşlandığı aynı şekilde futboldan hoşlanıyor.