Translation of "Acusou" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "Acusou" in a sentence and their turkish translations:

Maria acusou Tom injustamente.

Mary Tom'u haksız yere suçladı.

Tom acusou Maria injustamente.

Tom Mary'yi insafsızca suçladı.

Liisa me acusou de negligência.

Liisa beni ihmalkarlıkla suçladı.

Tom acusou Maria de roubo.

- Tom, Mary'yi çalmakla suçladı.
- Tom, Mary'yi hırsızlıkla suçladı.

Foi você quem me acusou.

Beni suçlayan kişi sensin.

Você o acusou de mentir.

Onu yalan söylemekle suçladınız.

Ela me acusou de ter mentido.

O, beni yalan söylemekle suçladı.

A polícia acusou Sachiyo pelo assassinato.

Polis cinayetten Sachiyo'yu sorumlu tutuyor.

O Tom acusou-me de mentir.

Tom beni yalan söylemekle suçladı.

Ele acusou-nos de tratar-lhe injustamente.

Bizi ona haksızlık etmekle suçladı.

Ela me acusou de ser um mentiroso.

Beni bir yalancı olmakla suçladı.

Ela me acusou de hackear sua conta.

O beni onun hesabını heklemekle suçladı.

Tom acusou Mary de não ser honesta.

Tom Mary'yi dürüst olmamakla suçladı.

Tom acusou Mary de ser uma ladra.

Tom, Mary'yi hırsız olmakla suçladı.

Ela me acusou de ter cometido um erro.

O beni hata yapmakla suçladı.

Ela o acusou de ter mentido para ela.

O, onu ona yalan söylemekle suçladı.

Tom acusou Mary de roubar o seu dinheiro.

Tom Mary'yi parasını çalmakla suçladı.

Ela o acusou de ter roubado seu dinheiro.

O, onu onun parasını çalmakla suçladı.

Ele me acusou de ter roubado o dinheiro dela.

O beni parasını çalmakla suçladı.

Ele me acusou de ter roubado o relógio dele.

O beni onun saatini çalmakla suçladı.

Layla acusou Fadil de se encontrar com outras mulheres.

Leyla, Fadıl'ı diğer kadınları ziyaret etmekle suçladı.

Ela acusou o seu marido de ter sido desleal a ela.

O, kocasını ona karşı sadakatsızlık yapmakla suçladı.

Tom não pode negar o fato de que ele fez o que Maria o acusou de fazer.

Tom Mary'nin onu yapmakla suçladığı şeyi yaptığı gerçeğini inkar edemez.