Translation of "Zrób" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Zrób" in a sentence and their turkish translations:

Zrób notatki.

Not tutun.

Zrób coś!

- Bir şey yap!
- Bir şeyler yap!

Zrób to.

Onu yap.

Zrób to sam.

Onu kendiniz yapın.

Zrób mi przysługę.

Bana bir iyilik yap.

Zrób to teraz.

Onu şimdi yap.

Proszę, zrób to.

Lütfen bunu yapın.

Zrób to sam!

Onu tek başına yap.

Zrób jak uważasz.

Lütfen istediğiniz gibi yapın.

Zrób to jeszcze raz.

Onu ikinci bir kez yap.

Zrób to jak najbardziej!

Her ne şekilde olursa olsun onu yap.

Zrób sobie ciepłą herbatę.

Kendine biraz sıcak çay yap.

Zrób mi trochę kawy.

Bana biraz kahve yap.

Zrób zdjęcie swoim telefonem.

Telefonunla bir resim çek.

Po prostu to zrób.

Sadece onu yap.

Zrób to żwawo, Tom.

Çabuk ol, Tom.

Zrób to dla mnie.

Onu benim için yap.

Zrób to jeszcze raz!

Bunu bir kez daha yapın.

Po prostu zrób, co radzi.

Yapman gereken tek şey onun tavsiyesini takip etmek.

Zrób to w wolnej chwili.

Boş zamanında bunu yap.

Zrób co on ci każe.

Sana söylediğini yap.

Przestań jęczeć i zrób coś!

Sadece mızmızlanma, bir şey yap.

Teraz to po prostu zrób.

Şimdi sadece bunu yap.

Lepiej zrób tak jak mówią.

Onların söylediğini yapsan iyi olur.

Jeśli rozumiesz, zrób to porządnie.

Eğer anlıyorsan, öyleyse onu doğru dürüst yap.

Proszę zrób to w ten sposób.

Lütfen onu bu şekilde yapın.

- Zrób nam zdjęcie.
- Zróbcie nam zdjęcie.

Resmimizi çek.

Po prostu zrób to dla mnie.

Sadece bunu benim için yap.

- Zrób co możesz!
- Zróbcie co możecie!

- Elinden geleni yap.
- Elinden geleni yap!

Lepiej od razu zrób zadanie domowe.

Ev ödevini hemen yapsan iyi olur.

- Nie zrób się gruby.
- Nie utyj.

Şişmanlama.

Zrób, co możesz, żeby ukończyć tę pracę.

İşi tamamlamak için elinizden geleni yapın.

Tom, zrób coś. W namiocie jest wąż!

Tom, bir şey yap. Çadırın içinde bir yılan var!

Zrób mi drugą kawę, a zjem następnego pączka.

Bana bir fincan daha kahve doldur ve bir çörek daha yiyeceğim.

Nie myśl o tym, po prostu to zrób.

Bunun hakkında düşünme, sadece yap.

Zanim pójdziesz się bawić, zrób, co do ciebie należy.

Oynamak için dışarıya çıkmadan önce lütfen işlerinizi yapın.

Myślisz nad tym problemem cały ranek. Zrób przerwę – idź coś zjeśc.

Bütün sabah bu problem hakkında düşündün .Bir mola ver; öğle yemeğine git.

- Bądź cicho.
- Poruszaj się cicho.
- Zrób to po cichu.
- Postaraj się być cicho.

Sessizce hareket et.