Examples of using "Zrób" in a sentence and their turkish translations:
Not tutun.
- Bir şey yap!
- Bir şeyler yap!
Onu yap.
Onu kendiniz yapın.
Bana bir iyilik yap.
Onu şimdi yap.
Lütfen bunu yapın.
Onu tek başına yap.
Lütfen istediğiniz gibi yapın.
Onu ikinci bir kez yap.
Her ne şekilde olursa olsun onu yap.
Kendine biraz sıcak çay yap.
Bana biraz kahve yap.
Telefonunla bir resim çek.
Sadece onu yap.
Çabuk ol, Tom.
Onu benim için yap.
Bunu bir kez daha yapın.
Yapman gereken tek şey onun tavsiyesini takip etmek.
Boş zamanında bunu yap.
Sana söylediğini yap.
Sadece mızmızlanma, bir şey yap.
Şimdi sadece bunu yap.
Onların söylediğini yapsan iyi olur.
Eğer anlıyorsan, öyleyse onu doğru dürüst yap.
Lütfen onu bu şekilde yapın.
Resmimizi çek.
Sadece bunu benim için yap.
- Elinden geleni yap.
- Elinden geleni yap!
Ev ödevini hemen yapsan iyi olur.
Şişmanlama.
İşi tamamlamak için elinizden geleni yapın.
Tom, bir şey yap. Çadırın içinde bir yılan var!
Bana bir fincan daha kahve doldur ve bir çörek daha yiyeceğim.
Bunun hakkında düşünme, sadece yap.
Oynamak için dışarıya çıkmadan önce lütfen işlerinizi yapın.
Bütün sabah bu problem hakkında düşündün .Bir mola ver; öğle yemeğine git.
Sessizce hareket et.