Examples of using "Względem" in a sentence and their turkish translations:
Gerçekten de her yönden daha güvenli bir hâle geldik.
O, her anlamda mükemmel.
hem değer, hem de hacim açısından --
Eğer cinsiyet eşitliğinde başarıya ulaşırsak
O her bakımdan kız kardeşinden farklıdır.
bu da izotop özelliğinde olan özdeş Dünya ve Ay'ı oluşturur.