Examples of using "Stare" in a sentence and their turkish translations:
- Eski alışkanlıklar zor biter.
- Can çıkar huy çıkmaz.
- Eski alışkanlıkları terk etmek kolay değil.
Burada büyük bir uçurum var.
Burada büyük bir uçurum var.
Hey, bakın. Eski aletler var.
veya mevcut evleri onarıyoruz.
Benim masam eski.
Roma eski bir şehirdir.
Ken eski paralar toplar.
Leipzig eski bir kenttir.
O eski madeni para toplamayı sever.
Biraz eski ve yıpranmış görünüyor.
Muhtemelen eski madenci aletleri.
Eski ve terk edilmiş bir madenci kasabasına benziyor.
Bunlar çok eski kitaplar.
Eski halılar yeni halılardan daha değerlidir.
- Nara, çok eski bir şehirdir.
- Nara çok eski bir şehir.
Tom ayakkabı almalı. Onun eski ayakkabıları tamamen yıpranmış.