Examples of using "Tomasz" in a sentence and their turkish translations:
Tom gençtir.
Tom bulaşıkları yıkıyor.
Tom içeride bekledi.
Tom onu istiyordu.
- Tom şarkı söylemeyi seviyor.
- Tom şarkı söylemeyi sever.
İlk gelen Tom'du.
Tom evdedir.
Tom ağlıyordu.
Tom kimle konuşuyor?
Tom umudun ötesinde.
Tom, iyi bir şarkıcı.
- Tom her zaman uykuludur.
- Tom her zaman uykudur.
Tom, Mary'yi küçümsedi.
Thomas'ın nerede yaşadığını biliyorum.
Thomas bütün gece kusuyordu.
Tom sabahleyin her zaman çay içer.
Tom terfi fırsatını kaçırdı.
Tom bir kayak kazası geçirdi.
Tom bana üzgün olduğunu söyledi.
Tom dikkat etmediği için anlamıyor.
Tom ve Mary'nin hiç çocukları yok.
Tom bir araba süremeyecek kadar çok genç.
Tom'da Mary'nin okumak istediği kitap var.
Tom kayak botlarını çıkardı ve terlik giydi.
Tom bir şey unutmuyor mu?
Tom manuel vitesli bir araba nasıl kullanılır bilmiyor.
Tom sağırlarla mı, yoksa körlerle mi çalışıyor hatırlamıyorum.
Tom'un seninle birlikte kayak yapmaya gideceğini bilmiyordum.
Tom'un yardımını isteyecek kimsesi yok.
Mary, Tom'un Latince okuyarak zamanını boşa harcadığını düşündü.
"Tom akşam yemeğinden sonra üç fincan kahve içti." "Uyuyamamasına şaşmamalı."
Tom'un trombonu çok iyi çaldığını bilmiyordum.