Translation of "Staruszek" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Staruszek" in a sentence and their turkish translations:

Staruszek lubi przesadzać.

Yaşlı adam abartma eğilimindedir.

Staruszek mieszka sam.

- Yaşlı adam tek başına yaşıyor.
- Yaşlı adam yalnız yaşıyor.
- Yaşlı adam kendi başına yaşamaktadır.

Staruszek miał przytępiony słuch.

Yaşlı adam duymakta zorlanıyor.

Kim jest ten staruszek?

- Şu yaşlı adam da kim?
- Şu yaşlı adam kimdir?

Na ławce siedzi staruszek.

Bir bankta oturan yaşlı bir adam var.

Staruszek mieszkał tam samotnie.

Yaşlı adam orada tek başına yaşadı.

Ten staruszek przekroczył dziewięćdziesiątkę.

Yaşlı adam doksanın üzerinde.

Ten staruszek złapał dużą rybę.

O yaşlı adam büyük bir balık yakaladı.

Staruszek siedział obok mnie w autobusie.

Yaşlı bir adam otobüste yanıma oturdu.

Staruszek zatrzymał się na chwilę, by odpocząć.

Yaşlı adam dinlenmek için kısa bir süre durdu.

Jestem staruszkiem i mam problemy z prostatą jak każdy staruszek.

Ben yaşlı olduğum ve her yaşlı gibi prostat sorunu yaşadığım için

Jak twierdzi staruszek, którego poznałem wczoraj, karaluchy można jeść i wcale tak źle nie smakują.

Dün tanıştığım yaşlı adama göre hamamböcekleri yenilebilir ve o kadar kötü tad vermez.