Translation of "Rzadki" in Turkish

0.002 sec.

Examples of using "Rzadki" in a sentence and their turkish translations:

Rzadki widok, niewiele osób wie, że istnieją.

Nadiren görülürler. Varlıklarını çok az kişi bilir.

Udało mu się złapać rzadki gatunek motyla.

Tesadüfen nadir bir kelebeği gördü.

Mężczyzna w kuchni to dość rzadki widok.

Mutfaktaki bir adam, oldukça nadir bir görüntüdür.

Wystarczająco czuły, by wyczuć padlinę dwa metry pod śniegiem. Rosomak to rzadki widok.

Karın iki metre altında kalmış bir leşin kokusunu alacak kadar. Volverinlere çok nadir rastlanır.