Examples of using "Randkę" in a sentence and their turkish translations:
O, randevusunu iptal etti.
Ondan bir randevu istedim.
Tom'la çıkmak istiyor musun?
Mary bir randevu istediğinde Tom şaşırmıştı.
"Tom'la çıkman gerektiğini düşünüyorum." "Hayır, ben ondan hoşlanmıyorum."