Examples of using "Próbują" in a sentence and their turkish translations:
Onlar yardım etmeye çalışıyorlar.
Onlar sadece yardım etmeye çalışıyorlar.
"Sağlık yetkilileri endişe verici bir SARS salgınını kontrol altına almaya çalışıyor"
Yürek hoplatan tehlikeli yakınlaşmalar nedeniyle araçlar teker teker kemikleri kıracak güce sahip canavardan kaçmaya çalışıyor.
Hilalin sönük ışığı avcının müttefiki. Antiloplar uyumaya cüret edemez.
Beni sinirlendirmeye çalışma.