Examples of using "Pozbyć" in a sentence and their turkish translations:
Bunu temizlemem gerek.
O, karıncalardan kurtulmaya çalıştı.
Neyden kurtulabilirim?
Sami cesetten kurtulmak istedi.
Hepimiz nükleer silahlardan kurtulmak istiyoruz.
Bunu bağışlamak istediğinizden emin misiniz?
Tom öksürüğünden kurtulamıyor.
Ben bu yıpranmış halıdan kurtulmak zorunda kalacağım
Gripten kurtulmam tam üç hafta sürdü.
Bu konudaki şüphelerimden kurtulamadım.
- Kötü alışkanlığa bir bulaşırsan, ondan kolayca kurtulamazsın.
- Bir kere kötü bir alışkanlık sahibi olunca ondan kurtulmak kolay olmaz.
- Kötü bir alışkanlık edindin mi kolay kolay ondan kurtulamazsın.