Examples of using "Pokazać" in a sentence and their turkish translations:
Lütfen biletini göster.
Bana gösterebilir misin?
Lütfen bana başka bir tane daha gösterin.
Sana bir şey gösterebilir miyim?
Tom sana gösterebilir.
- Onu görebilir miyim?
- Onu bana gösterir misin?
Ona cihazı göstermeliydin.
Realistik bir sahne göstermek istemiyorum.
Ah! Onu bana göster lütfen.
- Sana harika bir şey göstermek istiyorum.
- Sana büyük bir şey göstermek istiyorum.
O resmi bana gösterebilir misin?
Bana bu çantayı gösterir misin?
Sana muhteşem bir manzara göstermek istiyorum.
Bana yolu gösterir misin?
Ona senin kitabını göstermek istedim.
Onu nasıl yapacağını sana göstermek istiyorum.
Sana şehri gezdirmekten zevk alacağım.
Bir kravat nasıl bağlanır gösterebilir misin?
Bunu nasıl yapacağınızı size gösterebilirdim.
ve bugün sizlere kendi gezegenimizi daha iyi anlamak için tasarlanmış
Ofisimde sana bir şey göstermek istiyorum.
Sana göstermek istediğim başka bir şey var.
Tom’a bunu nasıl yapacağını göstermeliydim.
Tom'a yapılması gereken şeyi nasıl yapacağı gösterilmeli.
Sana yapılabilecek bir yol daha göstermek istiyorum.
Yarın işin yoksa sana Kyoto'yu gezdirebilirim.
Tom Mary'ye bunu nasıl yapacağını göstermeliydi.
Bana otobüs durağına giden yolu gösterir misiniz?
Daha önce orada bulunduğum için size yolu gösterebilirim.
Ancak, bir dünya haritasında bir şeyler göstermeye çalışırken kartograflar, Mercator'ı nadiren kullanıyorlar.
Sonra mahallenin muhtarı, davetsiz misafirleri bölgesinden çıkarmaya karar verdi ve kovalama başladı.
O, muhtemelen insanların gerçekten protesto yapmak yerine sadece boy göstermek için gösterilere gittiklerini kastediyordu.