Examples of using "Piasku" in a sentence and their turkish translations:
Çocuklar kumda çukur kazmayı severler.
Kuma vurarak oluşturduğu titreşimlerle rakibini uyarıyor.
Ama biraz kum alıp bunu zımpara gibi kullanabilirsiniz.
Buza karşı yollara müdahale ederler ya? Kum kullanırlar.
Tom'un kumdan kalesi fırtına tarafından tahrip edilmişti.
Fakat kulaklarındaki özel kemikler kumdaki en ufak titreşimleri algılar.
Gözün görebildiği kadarıyla kumdan başka bir şey yoktu.
"Tamam, bunlar öldürdüğü hayvanlar." Öldürdüğü hayvanlara, küçük izlere ve kumdaki kazılara baktım.