Examples of using "Płacić" in a sentence and their turkish translations:
Vergiyi ödemeliyiz.
Hesabı ödememeliydin.
Onu ödemeliyim.
Kredi kartı kabul ediyor musunuz?
Her şey için ödeme yapmak zorunda değilsin.
Kiranı peşin ödemelisin.
Hiç kimse vergi ödemeyi sevmiyor.
Onlara yılda yüz hrivna vermeyi vaat ettim.
Bunun hepsi için kim ödeme yapacak?
Ben fakir bir öğrenciyim ve sana ödeme yapamam.
O faturayı ödememeliydin.
Artık ödeme yapılmazsa gelmeye devam edecekler mi?
Ücretsiz öğle yemeği yok.
Benim kazandığımdan daha çok para kazanmana rağmen benim senden daha çok gelir vergisi ödemem bana çok mantıklı gelmiyor.