Examples of using "Ostrą" in a sentence and their turkish translations:
Onun kalemi keskin bir uca sahiptir.
Orta veya şiddetli koroner hastalığı olan 48 hastaya
Onlar soğuk kışı o çadırda nasıl geçirecek?
Bu tür inişlerde halatı sivri kayalıklardan koruyacak bir şey yapmak istersiniz.