Examples of using "Oczu" in a sentence and their turkish translations:
Tom'u gözden kaybettim.
Gözlerini kapatma.
Biz kalabalıkta adamın görüntüsünü kaybettik.
Tom, Mary'nin gözündeki bağı çıkardı.
Bir domuzun göz küresini yemek güvenli midir?
Bu çıngıraklı yılan görebiliyor ama gözleriyle değil.
arkamı döndüğümde bir çift güzel yeşil göz aşağıdan bana bakıyordu
Gözünüzü toptan ayırırsanız hemen kaybolursunuz.
- Soğanları doğradığım zaman gözlerimden yaş geliyordu.
- Soğanları doğrarken gözüm yaşardı.
Gözlerimde biraz şampuan var ve o yanıyor.
Gözlerini pek kullanmaz. Onun yerine karanlıkta yolunu koklayarak bulur.
Kıvırcık tarantulanın sekiz ufak gözünün pek ışık algıladığı söylenemez.
Verecegim sir çok basit: insan ancak yüregiyle baktigi zaman dogruyu görebilir. Gerçegin mayasi gözle görülmez.