Examples of using "Widzieć" in a sentence and their turkish translations:
Beni görmüş olamazsın.
Seni görmek güzel.
Seni görmek güzel.
Seni tekrar görmek güzel!
Onu görmüş olabilir.
Olayları oldukları gibi gör.
Onların yüzlerini görmeliydin.
Güvende olduğunu gördüğüme sevindim.
Seni tekrar gördüğümüze sevindik.
O, bizi tekrar görmek istiyor.
Bugün onu görmek istemiyorum
Ama avını görmek için ışığa ihtiyacı var.
Henry seni görmek istiyor.
Tom beni görmek istiyor mu?
Tom'u görmek istemiyorum.
Seni görmek istemiyorum.
Tom şu anda Mary'yi görmek istemiyor.
Seni asla tekrar görmek istemiyorum.
Tom'u bir daha görmek istemiyorum.
Bu çıngıraklı yılan görebiliyor ama gözleriyle değil.
Bunu görmek istediğime emin değilim.
Tom arkadaşlarının kendisinin ağladığını görmesini istemiyordu.
Başka biri ne olduğunu görmüş olmalı.
Aşk onu rüyalarında görmektir.
Tom seni üst katta görmek istiyor.
Bir saat içinde büromda olmanı istiyorum.
Seni görmek güzel.
Karanlıkta görmek biraz zordur, değil mi?
aynı şeyleri farklı şekilde gördüm.
...kameralarımızın olup biteni görmesi için kızılötesi ışık gerekiyor.
Kedilerin karanlıkta görebildiğini fark ettim.
Mary, Tom'a artık onu görmek istemediğini söyledi.
Onun tadına bakmamış olabilirim ama onu görmüş olmalıyım.
Kediler karanlıkta görebilirler.
Tom bu öğleden sonra Mary'yi görmüş olmalı.
Filmi görmeliydin.
- Beni görmeyi istedin.
- Beni görmek istedin.
Tom Boston'u ziyaret ettiğinde Mary'yi görmüş olmalı.
Nerede oturduğuna bağlı olarak sahneyi göremeyebilirsin.
Tom dün burada olmadığını söylüyor. O gördüğün başka biri olmalı.
Ay ışığının en güçlü hâli güneş ışığından 400.000 kat daha sönüktür. Yine de görmeye yeter.