Examples of using "Niczego" in a sentence and their turkish translations:
Bunların hiçbiri yapılmadı.
Hiçbir şeye ihtiyacım yok.
Ben bir şey istemiyorum.
Hiçbir şeye dokunma.
Hiçbir şeyi gizlemiyorum.
Bir şey eksik değil.
Hiçbir şeyden pişmanlık duymuyorum.
Tom dün bir şey yemedi.
Hiçbir şeye söz veremeyiz.
- Bir şeyi değiştirmeyecek.
- O hiçbir şeyi değiştirmeyecek.
- O bir şey değiştirmeyecek.
Dövüş hiçbir şeyi halletmez.
Şüpheli bir şey fark etmedim.
- Komşu hiçbir şey görmemiş.
- Komşu hiçbir şey görmedi.
Doktorlar hiçbir şey bilmezler.
Tom hiçbir şey özlemiyor.
Başka hiçbir şey yemedim.
Tom bir şeyden şüphelenmiyor.
Hiçbir şeyden korkmuyorum.
Herhangi bir şeye ihtiyacım yok, teşekkürler.
Ağlayarak hiçbir şeyi çözemezsin.
Burada hiçbir şey göremiyorum.
Tom hiçbir şey çalmadı.
Baktık fakat bir şey göremedik.
Baharatlı bir şey yememelisin.
Yapacak bir şeyim yok.
Artık hiçbir şey yapmıyorum.
Başka bir şey almak istemiyorum.
Herkesi affet, hiçbir şey unutma.
Senden hiçbir şey gizlemiyorum.
Ebeveynlerin sana bir şey öğretmedi mi?
Tom bana bir şey göstermedi.
Babam hiçbir şey söylemedi.
Ağlaman hiçbir şeyi çözmeyecek
Tom bir şeyden korkmaz.
Ben hiçbir şey görmedim.
Bir şey unutmadığından emin misin?
Patatesler hakkında hiçbir şey bilmiyorum.
Bütün istediğim senin aşkın.
Üst raftaki bir şeye ulaşamıyorum.
- Henüz hiçbir şeyi dışlayamayız.
- Henüz hiçbir şeyi göz ardı edemeyiz.
Ben sana hiçbir şeye dokunmaman için açık talimatlar vermiştim.
Lütfen geride hiçbir şey bırakmayın.
- Ben bir şey görmüyorum.
- Bir şey anlamıyorum.
Umarım hiçbir şeyi karıştırmadım.
Gerçeği söylemek gerekirse, dün söylediğim hiçbir şeyi hatırlamıyorum.
Hiçbir şeye ihtiyacım yok. Sadece yeni bir pantolon.
Tom hiçbir şeyi kolay yolla yapmaz.
Muhtemelen bugün böyle bir şey yapmamalıyım.
Aptalca bir şey yapmadığından emin ol.
Tom sana bir şey söyleyemeyecek.
masum dalgıçlara tuzak kurmak için pusuya yatan insan yiyenler olarak tanımlardı.
Tatillerde günleri bir şey yapmadan geçiririm.
- Bir şeyi değiştirmeyecek.
- O bir şeyi değiştirmeyecek.
- O hiçbir şeyi değiştirmeyecek.
- O bir şey değiştirmeyecek.
Bir şey söylemek istemiyorsan söylemek zorunda değilsin.
Tom, Mary'ye tehlikeli bir şey yapmayacağını söyledi.
Bize hiçbir şey söylemediler.
Denesem bile, yine de faydası yok.
Tom, Mary'ye her şeyi anlatmaktan daha fazla bir şey istemiyor.
Giyecek bir şey için dolabıma baktım fakat ortam için uygun bir şey bulamadım.
İstemediğim bir şeyi yapmam için bana baskı yapılmayacak.