Examples of using "Nadzieja" in a sentence and their turkish translations:
Hâlâ umut var.
Kurtulma umudu var mı?
- Yaşam olduğu sürece umut da olacaktır.
- Hayat varken ümit vardır.
Onun başarısı ile ilgili bir umut var mı?
Sanırım senin için umut var.
Tecrübesini konuşturarak bir av indirmesi en büyük ümitleri.