Examples of using "Słoniątko" in a sentence and their turkish translations:
Yenidoğanı korumaları gerek.
Küçükler susamaya başladı. Yenidoğan bitap düşmüş durumda.
Sadece birkaç haftalık bir bebek bu. Ağaçların arasından duyduğu sesler sonunda gözünde somutlaşıyor.