Examples of using "Lasu" in a sentence and their turkish translations:
bunu yaparsan ormanın tüm sürecine müdahale etmiş oluyorsun.
Her şeyi oluruna bırak.
Ve onu alıp puslu ormanın derinliklerine götürdü.
Pekâlâ, ormana doğru ilerleyeceğiz.
Yuvasından çıkmış, ormanın kenarında dolaşıyordu.
Tom Mary'nin ormana gittiğini gördü.
Pekâlâ, ormana doğru ilerleyeceğiz.
Geceleyin, ormanın meyveleri tamamen onlara kalır.
Ay ışığı, iç içe geçmiş ormandan içeri sızmakta zorlanıyor.
Ama bir süre sonra, farklı orman türleri görüyorsunuz.
Geceleri ormanın derinlikleri çok tehlikeli olduğu için
burada kalıp aşağıya inerek ormana mı ulaşalım?
çok özel bir yer buldum. Çünkü orman, dalgaların etkisini azaltıyor.