Examples of using "Gór" in a sentence and their turkish translations:
yüksek dağların
Dağın zirvesi karla kaplı.
Madenciler dağ eteklerinden katmanlar kazdıkça
Everest Dağı, Dağların Ana Tanrıçası olduğundan
Yüksek dağlardan aşağı inip korunaklı eteklere indi.
Dağın tepeleri bu saatten sonra pek güvenli olmayacak.
İnsanlar ormanlardan, çöllerden ve dağlardan kurtarıldılar.
Kış, Şili'nin güneyindeki Patagonya'nın dağlarına ulaştı.
Avrupa'nın en büyük ve en yabani dağlarından birinin.