Examples of using "Ciężkie" in a sentence and their turkish translations:
Zor bir hayat yaşadı.
Hayat zordur.
Bu kutu ağır.
Bu yatak ağır.
Onu yapmak zor.
Kutu çok ağırdı.
Bu bavullar gerçekten ağır.
Neden hayat bu kadar zor?
Kız ağır kutuyu tek elle kaldırdı.
Bu kutu o kadar ağır değil.
- Şimdi iyi, ne çok ağır ne de çok hafif.
- Artık iyi; ne çok ağır ne de çok hafif.
Yılın bu döneminde bile burada şartlar çok çetindir.
Kutu o kadar ağırdı ki onu taşıyamadım.
Kutu o kadar ağırdı ki onu kaldıramadım.