Examples of using "앉아서" in a sentence and their turkish translations:
Burada arkada oturuyorum
Pekala, herkes rahatça yerine yerleşsin,
Bugün ise bomba korumalı bir kamyonette bombayla yan yana duruyorsunuz.
onunla saatlerce oturdum ve kıza yardım ettim,
Orada camın diğer tarafında otururken