Examples of using "心配しないで。" in a sentence and their turkish translations:
Endişelenme!
Ailen hakkında endişelenme.
- Endişelenme.
- Üzülme.
- Merak etme.
- Takma kafana.
O konuda endişe etme!
Endişelenme. Bu kolay.
- Eseriniz hakkında endişelenmeyin.
- İşiniz hakkında endişelenmeyin.
Hakkımızda endişe etmeyin.
Endişe etme. Kimseye söylemeyeceğim.
Üzülme. Seninle ilgileneceğim.
Merak etme. Bana güvenebilirsin.
Sadece Tom'a endişe etmemesini söyle.
Benim köpeğim hakkında endişelenmeyin.
Merak etmeyin her şey iyi olacak.
Benim hakkımda çok fazla endişelenme.
Endişelenme. Seni koruyacağım.
Tom hakkında kaygılanma.
Endişelenme. Sana öfkeli değilim.
Endişelenme, mutlu ol!
Endişelenme. İlk bakışta korkutucu gözükebilir, ama aslında çok arkadaş canlısı bir insandır.
Endişelenme anne. O yemek hakkında titiz değil. O her şey yer.
"Endişelenme," Dima kadını rahatlatmaya çalıştı. "Beni değil."
- O konuda endişelenme.
- Onu dert etmeyin.