Examples of using "気にしないで。" in a sentence and their turkish translations:
O üzülecek bir şey değildir.
Kendi kendime çok konuştum ama endişelenmenize gerek yok.
Oh, o konuda endişelenmeyin.
Bu senin hatan değil, endişelenme.
- Artık onun için endişelenmene gerek yok.
- Artık onun için endişelenmenize gerek yok.
Merak etmeyin!
Dert etmeyin. O sizin sorununuz değil.
Tom hakkında kaygılanma.
Merak etmeyin.
Kendini kötü hissetme. Tom bana da hediye vermedi.
Babanın söylediklerine kulak asma
- Ufak detaylar hakkında endişelenme.
- Önemsiz detaylar için üzülme.
Beni umursamayın.
Endişelenme. Bu yaygın bir hata.
Bu konuda endişe etmeyin.
- O konuda endişelenme.
- Onu dert etmeyin.