Examples of using "Sanno" in a sentence and their turkish translations:
Onlar dans etmeyi bilirler mi?
Senin kim olduğunu biliyorlar.
Onlar her şeyi biliyorlar.
Onlar bir şey biliyorlar.
Onlar biliyor mu?
Onlar ne olduğunu biliyor.
Onlar bir şey bilmiyor.
- Onlar hiçbir şey bilmiyorlar.
- Hiçbir şey bilmiyorlar.
Herkes biliyor mu?
Onlar ne olduğunu biliyor.
Onun kim olduğunu biliyorlar.
Kim olduğumu bilirler.
- Onlar kim olduğumuzu bilirler.
- Onlar bizi tanır.
Onlar nerede olduğumuzu biliyor.
- Onlar Tom'un nerede olduğunu biliyor.
- Onlar Tom'un nerede olduğunu bilir.
Onlar onun hakkında biliyor.
Onlar daha iyi biliyorlar.
Onlar çok şey biliyor.
Onlar nedenini biliyor.
Onlar her şeyi biliyorlar.
Herkes senin Tom'u sevdiğini biliyor.
Herkes Tom'u tanıyor.
Herkes senin kim olduğunu biliyor.
Hatta sebebini bile bilmiyorlar.
Burada olduğunuzu biliyorlar mı?
Senden nefret ettiğimi herkes biliyor.
- Onlar İspanyolca konuşabilir.
- Onlar İspanyolca konuşabilirler.
Onlar İtalyanca konuşamaz mı?
Onlar henüz bilmiyorlar.
Hiç kimse bilmiyor.
Onlar zaten biliyorlar.
Herkes fotoğraf çektiğimi biliyor.
Onların her ikisi de Fransızca konuşabilir.
Çocuklar bile onu bilir.
Onlardan nefret ettiğimizi herkes biliyor.
Onlardan nefret ettiğimi herkes biliyor.
Herkes onun Tom olduğunu biliyor.
Ailen nerede olduğunu biliyor.
Anne baban bunu biliyor mu?
Çocukların Fransızca bilir mi?
Herkes yalan söylediğini biliyor.
Tom'dan nefret ettiğimizi herkes biliyor.
Onlar bilgisayarları nasıl tamir edeceğini biliyor.
Onlar ne anlar ki?
Herkes her şeyi biliyor, değil mi?
Herkes onun hakkında biliyor.
Onlar muhtemelen bilmiyor.
Herkes bizim hakkımızda biliyor.
Herkes onu biliyor.
Onlar yüzemez.
Papağanlar şarkı söyleyebilir.
Latince'nin nasıl okunacağını çok az öğrenci bilir.
- Hiç kimse bilmiyor.
- Herhangi biri onu bilir.
Buradaki herkes zaten onu biliyor.
Birkaç adam kaç yaşında olduğunu biliyor.
Onlar ne eksik olduğunu bilmiyorlar.
Senin hatan olmadığını herkes biliyor.
Sadece birkaç öğrenci Latince okuyabiliyor.
Ondan nefret ettiğimi herkes biliyor.
Onu sevmediğimi herkes biliyor.
Onlar neler olduğunu tamamen biliyor.
Herkes Tom'dan nefret ettiğimi biliyor.
Japon olduğumu bilmiyorlar.
Herkes onların ne yaptığını biliyor.
Çok az sayıda insan bunu biliyor.
Tom ve Mary onun hakkında biliyor.
Tom ve Mary biliyor mu?
Herkes Tom'un kim olduğunu biliyor.
Çocuklar bile bilir bunu.
Buradaki herkes domuz eti yemediğini biliyor.
Onlar gerçeği biliyor.
Bell'in telefonu icat ettiğini herkes bilir.
Onlar hem Berberce hem de Arapça konuşabilir.
Herkes biliyor, ama umurumda değil.
- Belki onlar bilmediğimiz bir şeyi biliyorlar.
- Belki bizim bilmediğimiz bir şeyler biliyorlardır.
Tom'un bunu yapamayacağını herkes biliyor.
Burada Fransızca bilen tek kişi biziz.
Tüm kuşlar uçamaz.
Hollandalı insanlar birçok dili konuşabilir.
Tom ve Mary ne olduğunu biliyorlar.
Onun ne anlama geldiğini kimse bilmez.
Ebeveynlerim bilmiyor.
Tom ve Mary onu bilmiyor.
Ofisteki herkes onun sorunlarını biliyor.
Birkaç öğrenci Latince okuyabilir.
Onların bilmediği bir şey biliyorum.
Ruslar ayılar hakkındaki her şeyi bilirler.
Çocuklarımın hepsi nasıl yüzeceğini bilir.
Neredeyse buradaki herkes Fransızca konuşabilir.
Hiç kimse bilmiyor.