Examples of using "Riconobbe" in a sentence and their turkish translations:
Tom onu tanıdı.
O, onu derhal tanıdı.
Tom onu gördüğünde Mary'yi tanıdı.
Tom, Mary'yi tanıdı.
Tom kokuyu tanıdı.
Leyla, Sami'yi tanıdı.
Tom anında Mary'yi tanıdı.
Tom onu tanımadı.
O suçunu itiraf etti.
O, hatalarını kabul etti.
Bunu başka hiç kimse tanımadı.
Sami, Leyla'yı tanımıyordu.
Dünya onu tanımadı.
Tom hatasını kabul etti.
Tom beni tanıdı.
Tom neredeyse Mary'yi tanımadı.
Fadıl, Dania'yı zorlukla tanıdı.
Tom fotoğraftaki hiç kimseyi tanımıyordu.
O, bir hata yaptığını kabul etti.
- Tom duvardaki yazıyı fark etti.
- Duvardaki yazı Tom'un gözüne çarptı.
Tom Mary'yi sesinden tanıdı.
Tom, görür görmez Mary'yi tanıdı.
Tom beni hemen tanıdı.
Tom beni tanımadı.
Tom, Mary'nin sesini tanımadı.
Tom Mary'nin sesini hemen tanıdı.
Tom yaşlı adamı tanıdı fakat onun adını bilmiyordu.