Examples of using "Puntuale" in a sentence and their turkish translations:
Ben dakikim.
Sen dakiksin.
O her zaman dakiktir.
Asla dakik olmadı.
- O, dakiktir.
- O dakik.
Tom dakik.
O ona dakik olmasını tavsiye etti.
Dakik değildim.
Tom dakik, değil mi?
Tom her zaman dakiktir.
Zamanında gelin.
- Zamanında geleceğim.
- Geç kalmam.
- Vaktinde gelirim.
Bence Tom dakik olmayacak.
Tom her zaman dakik, değil mi?
Tom muhtemelen dakik olmayacak.
Her zaman dakik olmaya çalışırım.
Tom'un dakik olacağından oldukça eminim.
Tom, Mary'ye dakik olmasını söyledi.
Paul, saat gibi dakiktir.
Tom hiç dakik biri olmamıştır.
Tom randevulara her zaman zamanında gelir.
O, her zaman zamanında gelir.
Yarın zamanında geleceğim.
Tom'un dakik olduğunu düşünmedim.
Daha dakik olmanı istiyorum.
Onun zamanında gelme olasılığı çok yoktur.
Tom'a dakik olması gerektiğini söyledim.
Tren zamanında gelecek.
Bu uçak vaktinde midir?
Tom zamanında gelmeli.
Kız kardeşi ile karşılaştırıldığında o çok dakik değil.
Tren her zaman zamanında gelir.
Tom asla zamanında varmaz.
Tom her zaman zamanında gelir, değil mi?
Tom genellikle zamanında gelir.