Examples of using "Presentò" in a sentence and their turkish translations:
O beni erkek kardeşi ile tanıştırdı.
O kendini tanıttı.
O görünmedi.
Partide beni arkadaşları ile tanıştırdı.
İstifasını sundu.
O, kız kardeşini benimle tanıştırdı.
O kız kardeşini benimle tanıştırdı
Tom gelmedi.
O, kendini onlara tanıttı.
Tom bir şikâyette bulundu.
Kızını bana tanıttı.
O, kız kardeşini ona tanıttı.
Kahvaltıda görünmedi.
O, bir saat sonra geldi.
O, partide görünmedi.
O, beni ebeveynlerine tanıttı.
O, beklenin tersine ortaya çıkmadı.
Tom kendini tanıttı.
O her zaman fazla erken geldi.
Tom bana kız kardeşini tanıttı.
Fadıl, Leyla'yı Rami'yle tanıştırdı.
Tom partiye gelmedi.
Tom toplantı için gelmedi.
Tom sınıfa geç geldi.
Polis asla gelmedi.
Tom iş için gelmedi.
O beni Sue'ya tanıttı.
Tom derse erken geldi.
Tom derse geç geldi.
Tom Mary'nin partisine geldi.
Tom Mary'yi bütün arkadaşlarına tanıştırdı.
Beni babasıyla tanıştırdı.
O beni erkek kardeşi ile tanıştırdı.
Tom on beş dakika geç geldi.
Tom geç gelen tek kişi değildi.
Tom beni ailesine tanıttı.
Tom beni bütün arkadaşlarına tanıştırdı.