Examples of using "Preparare" in a sentence and their turkish translations:
Salata yapar mısın?
Patlamış mısır yapmaya git.
Ben kahvaltı hazırlamak zorundayım.
Sınav için hazırlanmakla meşgul.
Ben güveç yapmaya başladım.
O, akşam yemeği pişirmekle meşgul.
Bir plan yapmak zorundayız.
Gideceğim ve bir şey hazırlayacağım
Bir sonraki sınav için hazırlanmakla meşgulüm.
Ziyaretçi için bir oda hazırlaman gerekir.
Tom'u okul için hazırlamalıyım.
Tom akşam yemeği hazırlamaya başladı.
Git ve parayı hazırla.
- Kahvaltılarını hazırlamalıyım.
- Kahvaltılarını hazırlamak zorundayım.
O reçel yapmak için elmaları kullandı.
Öğrenciler sınav için hazırlanmakla meşgul.
Tom akşam yemeğini hazırlamaya başlıyor.
Yarınki dersler için hazırlık yapmalısın.
Tom bana nasıl spagetti yapacağımı gösterdi.
Tom valizini paketlemeyi bitirdi.
Patates salatası yapmayı düşünüyordum.
uykuya ihtiyacınız olduğunu biliyoruz,
Şimdi, hangi işareti vermeliyiz?
Akşam yemeği hazırlama zamanı.
Biraz çay yapmam gerekiyor mu?
Bu çorbayı yapmak çok basit.
Birkaç tane hamburger hazırlayacağım.
Tom Mary'ye kendisi için bir sandviç yaptırdı.
Onun kahve yapmada iyi olduğunu biliyor muydunuz?
Parti için hazırlanmama yardım eder misin?
Lütfen yemeği hazırlamama yardım et.
Bu gece akşam yemeği yapmak için kimin sırası?
O kahve yapacak.
Bayan West kahvaltı hazırlamakla meşgul.
Tom, Mary'ye suşinin nasıl yapıldığını gösterdi.
Herkes için biraz meyve salatası hazırlayacağım.
Mary annesinin yemek pişirmesine yardım eder.
Tom mutfakta sandviçler yapıyor.
Tom mutfakta kahvaltı hazırlıyor.
Tom mutfakta çay yapıyor.
Sınava hazırlanmalıyım.
Tom mutfakta sandviç yapmakla meşgul.
Sos yapmak tam olarak bir dakika sürer.
Soruları önceden hazırlamak senin yararına olur.
Bu sınava hazırlanmak en az 10 saatimi alacaktır.
Pizza yapmak Tom'dan öğrendiğim bir şeydir.
Tom ve Mary mutfakta akşam yemeği hazırlıyorlar.
Düğünümüz ve balayımız için hazırlanmakla meşgulüz.
Mary Tom'dan bilgisayarı kapatmasını ve akşam yemeği hazırlamasını istedi.
Potansiyel bir serbest solo için hazırlanmayı bilmiyordum.
O her sabah annesinin mutfakta kahvaltı hazırlamasına yardım eder.
Okul için hazırlanmak zorundayım.
O yolculuk için hazırlanmakla meşgul.
Tom iş için hazırlanmak zorunda.
Kral, ikna oldu, terzilere kıyafet hazırlamalarını söyledi ama bu malzemeyi de göremedi.
Üç elmalı turta yapmak için kaç tane elma gerekir?
Tom, Mary'nin akşam yemeği pişirmesini istedi.