Examples of using "Litigare" in a sentence and their turkish translations:
Tekrar tartışmak ister misin?
- Tartışmayı kesin.
- Tartışmayı kes.
Seninle tartışmaktan nefret ediyorum.
Ben tartışmak istemiyorum.
- Tartışmaktan yorgunum.
- Tartışmaktan bıktım.
Tartışmaktan nefret ederim.
- Seninle tartışmak istemiyorum.
- Seninle kavga etmek istemiyorum.
Tom tartışmayı durdurdu.
Tom'la tartışmaktan nefret ediyorum.
Dövüşmekten nefret ediyorum.
Sen bir melekle tartışamazsın.
Neden her zaman tartışmak istiyor gibi görünüyorsun?
Benimle tartışmayı seviyorsun, değil mi?
Tom sizinle tartışmak istemiyor.
Tom'un Mary'yle tartıştığını duydum.
Tartışmak istemiyorum.
Tom'un Mary ile tartıştığını gördüm.
Tom ve Mary münakaşa etmeye başladılar.
Onlarla tartışmayı seviyorum.
Onunla tartışmayı seviyorum.
Onunla tartışmayı seviyorum.
Ben kavga etmekten nefret ederim.
Tom, Mary ile John'u tartışırlarken gördü.
Dan Matt ve Linda'nın tartıştığını duydu.
Tom ve Mary tartışmaya devam ettiler.
Tom ebeveynlerinin tartıştıklarını gördü.
Keşke onlar dövüşmeyi bıraksalar.
Lütfen dövüşmeyi bırakın.
Onlar her zaman tartışıyorlar.
Onunla tartışmanın faydası yok.
Tartışmak için mi buraya geldin?
Tom ile tartışıldı.
Para hakkında tartışmayı bırak.
Tartışmak için zaman yok.
Kızlar kavga etmeye başladı.
- Tom'la tartışmaya girmek istemem.
- Tom'la tartışmak istemiyorum.
Kaderle kavga etmenin faydası yoktur.
Politik konular hakkında tartışmayı seviyorlardı.
Tartışma.
Tartışma birliğimizi bozdu.
O sadece tartışmış olmak için tartışır.
Tom tartışarak zaman israf etmek istemediğini söyledi.
- Bazıları tartışmaktan nefret ederler.
- Bazı insanlar tartışmaktan nefret ederler.
Siz ikiniz tartışmayı bırakmaz mısınız?
Tom ve Mary dövüşemeyecek kadar çok yorgundu.
Ben onun onunla tartıştığını duydum.
Tom'un Mary ile tartışma arzusu yoktu.
Tom, Mary'yle John'un tartıştığını duyduğunu söylüyor.
Ben Taninna ile tartışamam. O benim amcamın karısı.
Kardeşler kavga etmemelidir.
Tartışmaya saatlerce devam ettiler.
Ailem aptal şeyler hakkında tartışmayı sürdürüyor. Bu çok can sıkıcı!
Onun onunla tartıştığını duydum.