Translation of "Letale" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Letale" in a sentence and their turkish translations:

È un veleno letale.

O ölümcül bir zehirdir.

Apparentemente il ghiaccio è letale!

Görünüşe göre buz çok tehlikeli!

È la città più letale in America.

- Amerika'nın en ölümcül şehridir.
- Amerika'daki en tehlikeli kenttir.
- Amerika'nın en çok cinayet işlenen şehridir.
- Orası Amerika'daki en belalı şehir.

Individua la fonte del suono con precisione letale.

Sesin geldiği noktayı... ...ölümcül tutarlılıkla belirler.

Permettendogli di localizzare con precisione letale la sua preda.

Böylece avının yerini ölümcül bir nokta atışıyla belirliyor.

E può un ragno solifugo battere la letale grazia di un'aquila?

Ve bir deve örümceği, endamlı olduğu kadar ölümcül de olan bir kartalı alt edecek mi?

Il morso di un serpente a sonagli può essere letale. Cautela.

Çıngıraklı yılan ısırığı ölümcül olabilir. Dikkatli olmalıyız.

Tutto parte dal suo veleno, un potente, rapido e letale cocktail anticoagulante.

Zehriyle başlayalım. Güçlü, hızlı harekete geçen, kanı sulandıran ölümcül bir karışım.

So che questo non è letale, visto l'ambiente in cui l'ho trovato.

Bunun öldüren mantarlardan olmadığını, içinde bulunduğu çevre sayesinde biliyorum.

Ma il caldo è davvero letale. Può arrivare fino a 63 °C,

Ama sıcaklık cidden öldürücü. 62 dereceye ulaşabiliyor

Come gonfiore e difficoltà respiratorie. In un caso, il morso è stato letale.

Şiddetli şişlikler ve nefes alma güçlüğü. Bir vakada ise ölümcüldü.

Von Braun aveva guidato lo sviluppo del letale razzo V2 della Germania nazista durante la seconda

Von Braun, 2. Dünya Savaşı sırasında Nazi Almanyası'nın ölümcül V2 roketinin geliştirilmesine öncülük etmişti

In questa grotta comandi tu. Decidi. Il morso di un serpente a sonagli può essere letale. Attenzione.

Bu mağarada yetki sizde. Kararı verin. Çıngıraklı yılan ölümcül olabilir. Bu yüzden dikkatli olmalıyız.