Examples of using "Letale" in a sentence and their turkish translations:
O ölümcül bir zehirdir.
Görünüşe göre buz çok tehlikeli!
- Amerika'nın en ölümcül şehridir.
- Amerika'daki en tehlikeli kenttir.
- Amerika'nın en çok cinayet işlenen şehridir.
- Orası Amerika'daki en belalı şehir.
Sesin geldiği noktayı... ...ölümcül tutarlılıkla belirler.
Böylece avının yerini ölümcül bir nokta atışıyla belirliyor.
Ve bir deve örümceği, endamlı olduğu kadar ölümcül de olan bir kartalı alt edecek mi?
Çıngıraklı yılan ısırığı ölümcül olabilir. Dikkatli olmalıyız.
Zehriyle başlayalım. Güçlü, hızlı harekete geçen, kanı sulandıran ölümcül bir karışım.
Bunun öldüren mantarlardan olmadığını, içinde bulunduğu çevre sayesinde biliyorum.
Ama sıcaklık cidden öldürücü. 62 dereceye ulaşabiliyor
Şiddetli şişlikler ve nefes alma güçlüğü. Bir vakada ise ölümcüldü.
Von Braun, 2. Dünya Savaşı sırasında Nazi Almanyası'nın ölümcül V2 roketinin geliştirilmesine öncülük etmişti
Bu mağarada yetki sizde. Kararı verin. Çıngıraklı yılan ölümcül olabilir. Bu yüzden dikkatli olmalıyız.