Translation of "Fonte" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Fonte" in a sentence and their turkish translations:

- Cita la tua fonte.
- Citi la sua fonte.
- Citate la vostra fonte.

Kaynağınızı belirtin.

- Conosco la fonte.
- Io conosco la fonte.

Kaynağı biliyorum.

Una fonte di pace e una fonte di felicità

bir huzur ve mutluluk kaynağı yaratıp

- Qual è la tua più grande fonte d'ispirazione?
- Qual è la vostra più grande fonte d'ispirazione?
- Qual è la sua più grande fonte d'ispirazione?

En büyük ilham kaynağınız nedir?

- Era la mia unica fonte di felicità.
- Lui era la mia unica fonte di felicità.

- Tek mutluluk kaynağım oldu.
- O benim yegane esenlik kaynağımdı.

- Era la mia unica fonte di felicità.
- Lei era la mia unica fonte di felicità.

Tek mutluluk kaynağım oldu.

È anche una fonte di potenziamento,

Ayrıca bir güç kaynağı

Senza casa e fonte di reddito.

ve evsiz ve gelirsiz kaldı.

È una buona fonte di proteine?

O iyi bir protein kaynağı mı?

È una buona fonte di potassio?

O iyi bir potasyum kaynağı mı?

Tatoeba è una fonte di saggezza.

Tatoeba bir bilgelik kaynağıdır.

Il piacere è la fonte del dolore.

Acının kaynağı zevktir.

Decorato con spine e fonte di luce eterea,

Dikenlerle süslenmiş ve göz alıcı bir ışık yayan kalp

Individua la fonte del suono con precisione letale.

Sesin geldiği noktayı... ...ölümcül tutarlılıkla belirler.

L'energia solare è una fonte di energia pulita.

Güneş enerjisi temiz bir enerji kaynağıdır.

Le uova sono una buona fonte di proteine?

Yumurtalar iyi bir protein kaynağı mıdır?

Le banane sono una buona fonte di potassio.

Muzlar iyi bir potasyum kaynağıdır.

- Questo è fonte di confusione .
- Questo è confusionario.

Bu kafa karıştırıcı.

L'energia solare è una nuova fonte di energia.

Güneş enerjisi yeni bir enerji kaynağıdır.

Il latte è una buona fonte di calcio.

Süt iyi bir kalsiyum kaynağıdır.

Donne e ragazze sono una forte fonte di possibilità.

kadınlar ve kızlar müthiş bir çözüm ihtimali.

Usatelo invece come fonte di possibili contatti di qualità

Aradığınızı bulacak bir kaynak gibi kullanın

Mio padre è la mia fonte d'ispirazione più grande.

Babam benim en büyük ilham kaynağımdır.

Il cuore potrebbe non essere la fonte dei nostri sentimenti,

Kalp, hislerimizi yaratmıyor olabilir

Per chi deve sopravvivere sono una gran fonte di nutrimento.

Bu, hayatta kalmak isteyenler için harika bir yiyecek kaynağı.

Può essere una fonte di gioia e amore e mutuo sostegno.

keyif, sevgi ve karşılıklı destek için bir kaynak olabilir.

Mentre voi siete voi, e l'emozione è una fonte di dati.

Oysa siz sizsiniz, dugularınız ise veri.

Il Sahara è la fonte più grande di polvere del mondo.

Sahara dünyada en büyük toz kaynağı.

Il pesce è una fonte di cibo importante per gli uomini.

Balık insanlar için önemli bir besin kaynağıdır.

Per questo, se trovi una fonte d'acqua, troverai per forza del cibo.

Su kaynağı bulduğunuzda yiyecek bir şeyler de bulacaksınız demektir.

Ma per sopravvivere, le uova sono sempre una grande fonte di energia.

Ama hayatta kalmak isteyen için yumurtalar harika enerji kaynağıdır.

E la principale fonte di cibo per innumerevoli creature marine, dal piccolo avannotto...

Aynı zamanda, sayısız deniz canlısının ana yemek kaynağıdır. En ufak balıktan...

- Può essere fonte di confusione all'inizio.
- Può generare confusione all'inizio.
- Può creare confusione all'inizio.

O ilk başta kafa karıştırıcı olabilir.

Se la fonte non è specificata, una citazione non è una citazione, ma plagio.

Kaynak belirtilmemişse, bir alıntı bir intihalden başka bir alıntı değildir.